Yalın ayak yürüyen bir aşktır sevdanın kalemi
Gözlerinden sızan
Aşkın fırtınalarında vurgun düşerim
Ayaklarım ıssızlığına dolanır
Sana tutulmak isterim
Tek korkum
Yine ağlıyor gözlerim.
Yine yakıyor gecenin karanlığı içimi.
Siyah bulutlar serpiliyor üzerime.
Korkuyorum,özlüyorum
Sensiz kalan bedenimi.
Sana karşı sevdalar vardı
İçimde bağırıp duran
Bir nefes gibi kokan
Sevdalar vardı içimde
Bilirsin ya hani
Kapıları yokluyordu hayallerim
İçeri girmesini beklerken
Nefesini alıyordum penceremden
açık kalmış her aradan sızıyordu bedenime
Hayallerimi bırakıp sana kaçıyordum
Ben senden geriye kalan,
Tutkulu bir aşkın kelimeleriydim sadece.
Ve sen gözlerimden dökülen,
Üç beş damla gözyaşımın esiriydin.
Aşkı budamış zaman
Ve gökyüzü mavisi sevdalar
Neyim kaldı tutkularımdan
Mahkumiyetimin en sessiz anlari
Ne bir zindan köşesi
Bu gecede bensiz yumuyorsun gözlerini
belki unutur bakmaz diye
bu gecede söndürüyorsun ışıklarını
Yine karartıyorsun istanbul sokaklarını
Ama biliyorum
Sana aşık olmadım ki
Olamam da suskun ğüzel
Neden sevemem biliyormusun
Seni tanımıyorum
Nasıl seveyim ki seni
Denizin mavisini çalan bir martının kanatlarında yaşıyorum sabahı
Ay suskun
Güneş bir tebessüm edasında
Zaman yüreğimdeki yoksulluğunu vuruyor
Issız sokakların duvarlarına.
İçmişim gecenin kadehini
Kör kütük sarhoş etmişim kalbimi
Ve sabahın sessizliğini
Martılar bile susmuş
Merhaba delikanli dost,
Siirlerini okudum ve güzel dizelerden olusuyor, okumaya deger siirlerin var.
Böyle devam ettiginde, ileriki zaman diliminde dahada güclenerek, kitap cikarma olgunluguna eriseceksin.
Sana yazmak istedigim, alanini genisletmen ve diger siir türlerinede önem verme ...