Cennetin içinde
Cehennemin adresi
Nükleer Santral…
Bozuyor asırlık suskunluğunu
yeşil, mavi dalgalarıyla Karadeniz.
Acı gülüşün bir isyan
güneşin tersine git
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Devamını Oku
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Vallahi Ayşe Hanım,
Sinop'lular ele ele verecek direnecekler.Başka yolu yok.
Selamlarımla.
bu yüreğe kulak verin...ses verin...ses olun...saygılar...bahtiyar arslan...
Dünya nükleer enerjiyi terk ederken... Avusturya'nın tek reaktörü Zwentendorf (Siemens) , Amerika'daki TMI ve eski Sovyetler Birliği'ndeki Çernobil kazalarından da önce, 1978'de hiç işletilmeden kapatıldı. İtalya, Çernobil faciasından sonra tüm reaktörlerini 1987'deki ulusal bir referandumla kapattı. İspanya'da da şu ana kadar 3 reaktör kapatıldı. İsveç ve Almanya nükleer enerjiden vazgeçme kararı aldılar ve her iki ülke de birer nükleer santralini kapatarak bu kararı hayata geçirmeye başladı. ABD ve Kanada, 1978'den bu yana yeni sipariş vermedi. Avustralya, Küba, Meksika, Portekiz, Yunanistan, İskoçya, Hollanda, İsviçre, Norveç, Endenozya, Vietnam, Tayland ve daha pek çok ülke nükleer planlarını terk etti. Ve diğerleri... Türkiye 1977 yılından beri bu maceraya atılmak isteniyor. Ne zaman nükleer sanrtal gündeme getirilse süni enerji sorunları gündeme getiriliyor. AB 'ye girme sürecinde kendimize çeki düzen vermeye çalışırken AB'ye aday ülkelerin de nükleer proje ve programlarının gündemde olmaması koşulunu öngörüyorken; Diğer taraftan, daha doğmamış çocuklarımızın borçlandırılacağı, geleceğimizi ipotek altına alınarak tehlikeye sürükleyen,ısrarcı çıkar çevrelerine ihale kapıları milletine sorulmadan açılıyor. Ülkemizde de Çernobil'in etkisini hala yaşanmaktadır. Nükleer santrallerin maliyet açısından en pahalı ve her yönüyle tehlikeli eskimiş bir enerji modeli olduğunu bütün dünya biliyor ve kabul ediyor. Nükleer kültürü olmayan ve bu konuda yeterince bilinçlenmemiş gelişmekte olan ülkelere enerjide son teknoloji olarak tanıtılmaktadır.Türkiye'de yerel kaynaklarımızın yüzde 30'nu kullanırken, kayıplar hariç, alternatif açısından da zengin bir ülke olduğumuz bir gerçek.Nükleer santraller İnsan sağlığı,ülke ekonomisi, çevre ve her türlü getireceği tehlikeli sonuçlar telafisi olmayacak büyük sorumluluklar taşımaktadır.
İnsanlık ve yaşanabilir bir dünya adına dile getirdiğiniz bu duyarlılığınızı kutluyorum Ayşe Gül hanım.
Saygılarımla. Deniz Turkuaz
Sinop ülkemizin çok güzel yerlerinden biri,belki aş kapısı olacak bu santral ancak yıllar sonra çıkacak sonuçlara katlanabilecek mi aceba insanlık ?
Bence de bu tip santrallerin kurulması gerekiyorsa, fizibilite çalışmalarını ve doğabilecek tüm olumsuzlukları ciddi bir şekilde tartışıp ona göre yönlendirilmesi gerekiyor.
Senin bu fikrine tamamiyle katılıyorum Sevgili Ayşe Gül ayrıca duyarlılığından dolayı da ayrıca sana teşekkür ederim.
Kutlarım canım
Sevgimle
Nükleer santraller günümüzün en temiz ve güvenli termik santralleridir. Bütün gelişmiş ülkelerde üçer beşer bulunmaktadır. Ucuz enerji demektir kalkınmanın en büyük destekçisidir. Radyoaktif elementlerin verdiği enerji ile çalıştığından herhangibir radyasyon sızıntısı tehlikesine karşı zincirleme güvenlik sistemlerine haiz bulunmaktadır. Dolayısıyla hiçbir tehlikesi yoktur. Bu konuda daha fazla bilgi sahibi olmalıyız bence.
Renksiz kokusuz, tatsız kim vurduya giden
Toprağa, Aşa, suya,havaya,umutlarımıza
ölümün zehrini katamazsınız…
.........................
Çok iyi bir slogan çıkmış şiirden...Sevgili Ayşe Gül o ince duyarlılığıyla sosyal ve ekolojik bir tehdite parmak basmış...Kutlarım !
Nurdan Ünsal
Cennetin içinde
Cehennemin adresi
Nükleer Santral…
Kesinlikle çok haklısınız.
Duyarlılığınız için de ayrıca çok teşekkür ediyorum.
Sevgiler.
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta