cüneyt’e…
cami dibi gözlüklerime iltica
ve arkasakar skodanın gövdesi ihlali
yeniyetme küfürleriyle yaşı yirmi yedi
kurşuna dizilen ceketim cüneyt
kimseye teşne kılmadığım mahfuzum
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Felsefi bir şiir olmuş Sağlim Bey.
Adeta masalımsı bir mektup.Felsefi duygularla örülen manzum öyküde diyebilirim.Şiirin yorumu şiirin içinde.Teşekkür ederim.
Şairle ilk kez karşılaşıyorum. Kısacası hakkında bir bilgim yok. Bu yüzden yalnızca bende bıraktığı izlenimleri anlatabilirim…
Alt yapısı sağlam, çok okumuş biri olduğu belli. Ancak şiir edebiyatı geniş bir yelpazedir. Bu yelpazenin bir bölümünden fazlaca etkilendiğini ve bu etkiden kurtulup kendi özgün tarzını oluşturmak için ciddi bir çaba sarf ettiğini sanıyorum. Üstelik hayata oldukça büyük bir pencereden bakıyor. Demem o ki, ufku geniş. Buna rağmen, bir şiir erbabı olmaktan çok düzyazı insanı gibi gözüktü bana. Zamanla şiirini fazla sözcüklerden arındırabilirse, sahip olduğu altyapı sayesinde şiirini daha üst seviyelere taşıyabileceği kanaatindeyim. Şiirle hesaplaşması henüz bitmemiş bence…
Yukarıdaki çalışmadan birkaç şiir çıkabilirdi. Örneğin son iki bölüm başlı başına bir şiir… Bir esere çok fazla malzeme doldurmak, hiç hak etmediği halde onu tenhalaştırır bazen. Aynı zamanda okurun dikkatini dağıtır. Keşke bu çalışma tek bir şiir değil de, kendi içinde bütünlük sağlamış, birbiriyle tutarlı, devamlılığa sahip birkaç şiirlik bir dosya olsaydı...
“Koynunda herkes için bir orman uyutan” şair eminim daha iyisini başarmaya muktedirdir. Salim Nacar’a emeğinden dolayı teşekkür ediyor, çalışmalarında başarılar diliyorum.
kutlarım, bütün bir hayatın özeti gibi bir sigara dumanın üflenişi
.md. // şiironi uyanıştan
kitab-ı cemin şiironi uyanıştan 10 bâb
yekbirinci bâb
ohh buz kışında
bir sevişmedir
uykudan uyanışın
ağzının goncası nedir öyle
ohh ne tanrısal irem
el ele elden ele kol kola girem
senin ağzın var ya
kelimesiz bir romana benziyor
virjilin devleri homeros cüceleri
ağzı kelimesiz romanın akrabası
ey putları çatlatan göz
kafana takma
kafama bak
daha detay deha detay
merhabak oğuz atay
buluşalım terasta
düdüncü bâb
demir saçlarımın ördüğü kafam
orda bir ülke var itiraf
bir bağdat ülkesi
biliyorum aç ve susuz bir teşbih
ama cuk oturuyor yaza
hep beraber aziz şanlı milletim
gazâ zamanı zamanımıza
cuk oturuyor
cek cak cek cak
sebebi söylemi neydi
e ne var bilmeyecek
asiisanisannehriçocukinsançokcuktu ya
paranteze buyurmaz mısınız
burada ironi var almaz mısınız
ironilerimiz kafeste
sısê
sebebi böyle mi
e ne var şüphe edecek
huk huk hukukumuzun bilumum içtihadına
orda bir ülke var diyordum
her tarafı bağı bahçesi köşe bucağı
ikibinsekiz model bir bağdattır
deprem çinidir fare yılında
bizde de olmuştu sene 9dokuz doksandokuz
bindokuzyüzdoksandokuz ve ben muallim olayım mı
zekeriyaya soralım dedim
sus mel’un deyu
alnıma bir linç öpücük
gözüme de kalem soktunuz
insan starla konuşur muymuş
bunu ve depremi marksa şikâyet edeceğim
ohoo marksı kime şikâyet edeceğim
bağdatı keynese anlatacağım
ohoo keynesi kime şikâyet edeceğim
bunlar mühim notlar canım
bunları unutmak olmaz
o ne filzüc trajedi of canım
yok hepsini şikâyet edeceğim
sizin varlığınız diyeceğim
insanın varlığına vabeste
hatta abeste
çar
kurşuna bak ya hû adam öldürüyor
bombaya bak çocuk parçalıyor
satıra bak boğaz kesiyor
duvara bak mahpushane oluyor
koşup insana haber vereceğim
iki gözüm rüya görmesin
koşup haber vereceğim
siz durun
çıkar içindeki …okunu diyeceğim
koşup haber vereyim de
sizi ne özenle yarattık
bize böyle yapasız emi
siz durun
koşup haber vereyim heman
ilaca bak ya hû toprağı kurutuyor
tütüne bak kanser yapıyor
balkona bak çocuk atıyor
fabrikaya bak yıldızı gölgeliyor
makineye bak parmak ısırıyor
kamyona bak yetim bırakıyor
bekleyin siz
koşup insana haber vereceğim
bir nefeste
pênc
her tarafı bağı bahçesi köşe bucağı
bir ramallah maşallah maşallah
jenosit
bu kelimenin şifresi çözülecek
alaska avusturya parlamentosu 1492
oy anneciğim bu ödev bitmez
Tanrı’nın ödevi ne zor
acaba kopya mı çeksem
Tanrı’nın sınavında kopya çekilmez
şu çini de sormalı
iznik çini gibi bir sual
laiklas ülkemin ledünni devrimcileri
ve bilumum kart kurt
türk kürt evrimcileri
söyleyin bakayım
bu ne çindir lan
söyle oryantal uyuz
bu ne sosya bu ne list
f wan istanbul pist
her taraf dümdüz
hasta yasta
şeş
çetin sual bana sorarsan
aklı olan konuşmazdı
çetin alt-t-an alabilir biraz
zât-ı âliyi konuşturmazlar
çünkü ciddi mevzularda hayır
hıyar olurlar olur olmaz
ya konuştururlarsa
ha o zaman başka agora
dinle o zaman merdi kadîmden
esâtiri evvelinden hikâye-i cıgara:
biraz susta
heft
Musa Hazretleri ben ve ramses bey konuşuyorduk
ramses bey Tanrı Hazretlerini görmüyordu biliyorduk
Musa Hazretleri köpürdü ramsesin poposuna bi tekme attı
ramses ne oldu anlamadan iki seksen yere yattı
sen dedi yobaz herif sen tanrı olamazsın
üç beş saray üç beş köle âbâd olamazsın
ramses bey ben katır değil tanrıyım dedi
Musa Hazretleri deh küplere bindi
gitti geldi bir iki tûr-i sîna
âsâsıyla bi tane patlattı kafasına
tanrı isen al sana bir bilmece
tut içinde …okunu yedi gün yedi gece
okey dedi sayın ramses biz de ayrıldık
gazeteye yazı yetiştirme telaşındaydık
yedi gün altı gece tuttu şeyini domuz
helâya uğramadı asla yolumuz
fakat ne mümkün son gece top sesleri
sakkara pepi dinliyordu tutulmuş nefesleri
ıssız bir vadiye kaçıp şeyn’etti firavun
tam ortadan ikiye çatladı kıllı kavun
Musa kıskıvrak enseledi domuzu
o da cappayla gölgeledi rumuzu
gizlediğin nedir ey sahte tanrı dedi Musa
Musa’nın saçları darmadağın elinde mâlum âsâ
utançla işaret etti menfur nesneyi ramses
yepyeni bir icadı böylece gördü herkes
bu tündür dedi ramses tün tün
o gün bugündür içtiğimiz tütün
her mayısta
heyşt
iyi ki içimizde …ok taşıyoruz
hepimizin ortak mabedi sıfırsıfır
orada cıgara içiyoruz
bütün kâinatta yalnız orada
kendimizle baş başa kalıyoruz
demek ki savaşa gitmeyebiliriz
demek ki hâlâ
şiir bile yazabiliriz
demek ki biz de insan olabiliriz
denemek lazım denemek lazım âl yazmalı
bir marş lazım hepimize o zaman
kaç yıl oldu İstiklâl yazılalı
aziz nesin nesline sormalı
o bilir rakamları diyebilir bize
laiklise aforoz etti onu
ama hayret mâtem mâtem matematik
deyip çıktı işin içinden
seksenyediyıl olmuş görünüşte
otuzbirbinyediyüzellibeşgün kadar
kaçcumhuriyetkaçdarbekaçihtilal kadar
kaç kaç kaç
ben o marştan sonra bile
bu kadar istiklâl yazdım işte
perapalasta
neh
ohh buz kışında
bir sevişmedir
uykudan uyanışın
bakbakdededimdimdebaktığınbaşımdakigözlerimin
ülkesindekimemmemleketininşehrindekisemsemtin
mahallesindekievdeyatakodasındaveuyuyankoynum
var ya
orda bir yılan duruyor
günaydın tanrısızı
canım piçi
hayatım öksüzü
büyük günahların kefareti karşılığında
koynumda bir yılanla yaşıyorum ben
koynunda bir yılanın
yılanınkoynundakiadamınkoynundakiyılan
var ya
sen bu biçim uçsuz bucaksız bahara
uyanış güneşisin ya
ben de katlanırım bu tekrîr intihara
deh
ohh
mayısta perapalasta terastaki kafeste
abes sustalı yasta hasta sonn nefeste
ohh
ölmek var mı
şşş
şş
ş
Bu şiir ile ilgili 5 tane yorum bulunmakta