Okyanustan geçen koridor
ve güneşte kızıllaşan al buğday tanesi.
Yarına hareket eden
nereden geçiyor?
Sazlık Gölbaşı gölüne üç basamakla inen
küçük merdiven.
Puşkin'in, gövdesini taşıyan bacakları orda durmakta,
suya indi iniverecek.
Tek tük masalara,
milyonlarca bıçkı izinin barındırıldığı
porsiyon tabakları gelecek,
içinde patatesli, sade, beyaz peynirli gözlemeler saklayan.
Samuel Taylor'sa kayalarda
duruyor hala.
Sisler içinde,
karşı kayalara ulaşmaya çalışacak.
*
Yakut tanesi gibi
su, mavi.
Öyle yeşil-zümrüt,
Ağlaya güle İrem kız, Liseli kız.
*
Çiçek,
çocuk,
deniz...
..
Kayıt Tarihi : 23.5.2006 06:42:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!