Maneviyat gözünün kapalı olduğu noktadayım, Sevgisizlik yüzünden noksandayım, Yaşatılan acı, sanki yaşamda doksandayım. İntihar eden ruhun her an ahındayım…
Yürü bre yolcu umut yok bu topraklarda, İyilikten uzak ölen insanlar yatıyor buralarda, Şefkat denilen duygu idama mahkum’ dur bu diyarda, Çivisi çıktı, insanlığı kalmadı uğruna yaşanan bu dünyada.
İntiharı çare olarak görme, senden sonra kim kalır? Ölüm hakikattir sen insanlığı yaşat, kurtuluşa çağır! Sevgi, şefkat, iyilik, güzellik istiyorsan çocuklara sarıl, Sadakati bilene vefa bir dosttur, yükü çekilir ağır ağır.
Bakmayın ha bire aşktan dem vurduğuma, İnsanları görüp susuyorum, kusuyorum satırlarca, Aşkta dahi yakınıyorsam maneviyatın temiz duygularına, İnsanlığı görmek için bakıyorum her mezar taşına.
Bir dolap gıcırdıyor uzaklarda durmadan
Eşya fışkırmış gibi tılsımlı bir uykudan,
Sarmaşıklar ve böcek sesleri sarmış evi.
Her şey yerli yerinde; masa, sürahi, bardak,
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta