Düşmeden dalından yaprak,
Eylülde hüzüne mağlubum.
Düşmeden gözümden yaş
Yüreğime mağlubum.
Anlatamam derdimi sevgiliye
Dünyanın seyrine boyun eğdim
Çaresizdim..
Ellerimle gönderdim seni bilinmeyene
Kırılasıca eller..
Güzel ışıklar var mıdır orda
Babacığım…
Bu gece çok ağır,
Kalbimin en derin yerinde..
Sızı.. Sızı…
İki damla göz yaşı değil elbette hakkın.
Özlemekten öte…
İçimdesin bir sır gibi,
Körpe, bakışlarınla mahzunsun.
Yazılmamış şiir gibi.
Şikayetim sana değil,
Zulme uğramış ruhumu
Bir su damlası feraye,
Gül üstünde
kadife bir dokunuş.
Girdabında kaybolduğum
Bir bakış feraye,
Bir çığlık gibi büyüyorsun içimde,
Aydınlığa uçan bir güvercin gibi,
Tutkuma yeni bir tutku daha ekleyerek,
Tutsaklığımsın...
Daha yaşanmamış sevinçlerde,
Cik,
Bu kapidan
Nasil girdiysen oyle cik...
Eline aldigin benligimi
Birak...
Bir toprak damdı adı belki,
Kerpiçti duvarları,
İçinden rüzgarlar geçti
Ama ben hiç üşümedim.
İki söğüt arasında bir meşe,
Dündüm bugün oldum.
Sarardım soldum.
Aradım;
Bulamadım,
Kelebek ömrümde bir tat.
Yorgun ve karanlık bir gecedeyim.
Sakin bir tın sesi.
Kalbimin uğultusu rahatsız edici.
Gelme karanlık haberin bekçisi.
Alma nefesimi.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!