Tarihin akışına yeni sayfalar açtın,
Aadoluya yayılan Türklüğün kapısıdın
Ne oldu böyle çok çekmedi söndü şanın,
Viraneye neden döndü hanların bağların,
Tarihin sayfalarında seni karıştırırken,
Neye yarar neye,
Şu asilsiz soysuzlar içinde,
Manada bin gerçek yazsan,
Paran yoksa neye yarar,
Dostun dostu dosttur derler
Buda gerçeklerden muamelata bakar,
Karlı Nemrutta güneşinin batışına
Egans yamaçlarında çift sürmeye
Gıcat mağaralarında saklanbaç oyanamaya,
Çok uzaklarda kaldım hasretinde,
Baharında yetişen leziz uçkunlarına
Uludağın tepesi yeşilli karlı,
Ovasının yeşili binbir bereketli,
Atalarımın aşkı tarihinden belli,
Temizler ovanın kirliliğini lodosu.
Bir ferah çöker içime,
Vatan parça parça parçalanırken,
Türk milletti inim inim inlerken,
Düşman adım adım ilerlerken,
Siz doğdunuz o gün Atatürk'üm.
Doğarken kara bulutlar çoğalıyordu,
Dün seninledi yaşanan güzellikler,
Terk edince gönlüm pürtük,pürtük,
Gecenin mehtaplı karanlığı aydınlık,
Seninle,var olunca dertleri unuturduk.
Bir kaç hasbihal ile olurduk bir hoş,
O yeşil gözlerinle öyle bir baktın ki,
Durmuş sinemdeki ateşi yaktın sanki,
Bende ki sevda ne kötü bir baht ki,
Neye gönül verip sevdimse olmadı inan ki.
Bir güzel bahırda oluşan gonca iken,
Her gecenin bir sabahı var,
Her kışın bir baharı var,
Her çıkışın bir inişi var,
Varlığın bir gün yokluğu var.
Haksızlığın bir gün hüsranı var,
Ne büyük lutfundu ya Rabim,
Böyle büyük dahiyi millete nasibin,
Kalmamıştı ne takatım ne çarem,
Bir güneş gibi doğdu Atatürk'üm
Her taraf düşman ateşiyle yanıyordu.
Yıllar geçti gitti artık,
Geri desem dönmez yazık,
Kalmadı elimde varlık,
Vakit durmadı geçti çabuk.
Bedenim çoktan yoruldu,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!