Çocukluğumdan kalma bir korku,
Gök gürlemesine tahammülüm yok,
Gözlerim hep seni arar,
Yağan yağmur damlaları arasında,
Bulutlar boşalırsa çoğu zarar,
Az yağarsa baran bitkiler yanar,
Gönlümü saray yaptım sana,
Ahali gibi taptım sana,
Başıma taç yaptım seni,
Ey gönlümün sultanı,
Karanlık dünyamın ışığı,
Gidip dosta yakınma
Düşmana gidip çekiştirme
Kader diyip geçiştirme
Feleğe sitem etme
Gel yüzüme söyle hele
Denize bakıp dalma
Yıldızlarda seyirde kalma
Doğada haz olma
Gel gözlerime bak hele
Dualarını başkasına etme
Beddualarını bana dökme
Kuru gürültüye papuç bırakma
Gel halimi gör hele
Şarkılara şiirlere yazma
Kağıda kaleme sığınma
Ben ölmeden mezarımı kazma
Gel kalbime gir hele
Derdim var diye yakınma
Herkes mutlu diye takınma
Şöyle bir etrafına bakın ha
Gel bir beni gör hele
Dünya yaşanmaya değer
Mutlu olmasanı bilirsen eğer
Nizamettin seni sever
Gel yemin etsin sana gör hele
Beni dinlemeden gücenme
Nizamettin ERGÜL
Farzet ki hiç tanışmadık,
Farzet ki konuşmadık,
Farzet ki yalandı buluşmadık,
Farzet ki Farzet ki.
Farzet ki yeniden dünyaya geldin,
Yürüdüğüm tozlu yollarda
Sahilde güneşlendiğim kumlarda
Loş ışıkta sohbet ettiğimiz akşamlarda
Hatıran var AŞKIM hatıran var.
Dinlediğim şarkılarda,türkülerde
Sürgünlere yolladığın
Acıtırım diye kolladığın
Bitti diye haber yolladığın
Bu kalp sana kırık.
Resmini sadece çizdiğin
Canın sıkılırda dost ararsan
Başın omzuna koyacak dost ararsan
Derdine derman olacak merhem ararsan
Gel kapım sonuna kadar açıktır sana...
Gece yarısı gözlerine uyku girmezse
Senden güzeli yok bu dünyada
Gül yüzüne doyamam
İki kere yazıldım sana
Allah’ın selameti üzerine olsun
Yüzünü görmeye hasret bırakma
Çıra gibi yanıyorum sana
Pencereyi yüzüme kapatıp
Perdeleri tek tek çekip
Görüşürüz demeden
Sakın Gitme.
Sokak lambalarıyla yalnız bırakıp
Aşka düşen yüreğime sevgi zehir,
Akar gider göz yaşlarım nehir,
Halim perişan ele keyifli seyir,
Sevdana düşen yüreğim yanar kül olur.
Güneş doğar yeryüzüne gündüz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!