Beni hayata biraz daha susturdun
Şimdi dilime yazdırdığın suskunluğu ezberliyorum
İçimde dilsiz bir dünya bıraktın
Yüreğimin manzarasında, suratsız benliğimle kalakaldım
Şimdi hıncımı dizelerden alıyorum
Yazdığım bütün senli şiirlerim ateş ucunda
Yanan kâğıt parçaları olsa da, yüreğimde sözcüklerim yanıyor
Gerçeklerim ateş altı
Sözler dilimde sarkık kaldı
Pespaye gerçeklerim, masumiyeti devşirme derdinde
Hiçbir aşkı yüreğime yakıştırmadı hayat
Danışıklı aynalar yanlış çizdi resmimi
Güçsüzlüğümü ertelediğimden beri,
Zehir zemberek bir hayatla örtbas ediyorum hakirliğimi
Yüzümde gözlerim yok
Suratımı yırtıyor tırnaklarım
Haykırışlarım kör topal
Ben hayatta en çok sende öldüm
Dilim yandı.
Söylediğim her sözün vebaline kaynadı beynim
Yüreğime bir kırbaç izi daha yerleşti
Hayalime bir zincir daha…
Babamı toprağa kaptırdığımdan beri, ayaklarım bıraktı yürümeyi
Toprağı özlüyorum bazen
Ölüme tozlanan beyazlıkta, gölgem bir mezar taşına düştü
Toplayamadım sahipsizliğimi
Annemin kokusu toprağa sindiğinden beri, yüzümü yerden kaldıramadım
Hiçbir el çenemi kaldırmaya yetmedi
Sesim sustu önce
Çıplaklığım tene sığmadı
Beyaz bir bulut doldurdu gözlerimi
Niyet mevsiminde gözlerim dikildi toprağa
Sevda mezarlığına dönen yüreğimde,
Ben en çok gönülden öldüm…
Kayıt Tarihi : 28.10.2010 21:11:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sevda mezarlığına dönen yüreğimde,
Ben en çok gönülden öldüm…
Sahipsizliğini toparlayamayan bir kör topal haykırışın, yüreğe bir kırbaç izi daha bırakan nağmesiydi 'Niyet Mevsimi'. Yüreğine sağlık Dostum!
TÜM YORUMLAR (14)