Makale
Gerçekliğe bir işaret, gerçek namına bir iş veya kendince hakiki bir istişaredir.
Niyet; yolun hem başı hemde sonudur. Yolun ortası diye birşey yoktur.
Unutmayın; yolun ortasında duranlar, size yön gösterenlerdir yanlızca.
Düşüncenizde durun bir an ve kalbinize bir adım atın.
Herşeyin ne kadar geride ve ufkunuzun seyrinde ne kadar ileride olduğunuzu hissedeceksiniz.
Niyetiniz neyse size hakim olan şeyde odur.
Bazen gerçek susar, tüm hakikati niyetiniz resmeder. Unutmayın; sizi, siz yapan hayata bakış açınızdır.
Düşünce ufkunuz öyle ileride olabilmeli ki; ne zaman hakikati düşünseniz, mutlak bir gerçeklik içinde bulabilmiş olabilmelisiniz kendinizi.
O ise hiçbirşeyden geri kalmamışlıktır oysa. Bazen niyetiniz ne kadar güçlü olursa olsun, bir o kadar mealsiz ve mecalsiz kalırsınız.
Aslında o kadar derin anlamlar ve öz manalar taşır ki insan içinde ,
ancak içindekileri dış etkenlerin etkisinde , bambaşka bir içte ve gerçek bir içtenlikle okur kendini.
Kendinizi tüm kalbinizle izleyin. An olur, izleminiz yaşamın ayrıntısında derin bir ayrıcalık izlemine dönüşür.
İnsan hakikati okudukça, herşeyde bir hakikate varıyordu ve kalbini bir hakikatte bulunca, yaşadığı herşey bir anlama varıyordu.
Bilgiye erdikçe değil, bilmediğine erdikçe yaklaşıyorsun kendine.
Meğer kendinden uzak, ne çok yol ve zaman tüketiyormuş insan.
İnsan daima iç bakışıyla görür oysa. İdrak ile dinler, düşünce ile anlar.
O zaman yürekten görmek ve anlamak vardır. İnsanın varabileceği en son hudut kalpteki hakikatidir.
İşte o zaman başlar herşeyin aslı veya hayatın binbir muamması.
Kendi düşüncesinde insanın bir hakikate ermesi, yürekten aşılabilecek en müthiş
güzergâhtır oysa. Unutmayın ki; sizde var olan değil, sizinle varolan şey sizindir.
Çünkü niyet kalbe istikameti çizer daima ve iyi niyet, sadece kendi yolunuzu iyileştirir.
Bazen bilmeden insanların olumsuz niyetleri içinde bulunabilirsiniz.
Ancak kalbinizden geçen bir hakikatte, yaradan niyet üstü bir niyette sizi gözönünde tutar.
Çünkü tüm niyetler , kudret eli altındadır. Çünkü 'O' tüm niyetlerinde öncesidir.
Allah (c.c) herkesin nimetini ,kalbinin niyetine göre verir.
Hayatın sözü, bir cümlede nice bakış yaşamdır. Ve bir bakışı anlatamazdı insan kelimelerce.
O Allah ki (c.c) ; daima gönüllere göre verir ve niyetlere göre şekillendirir.
Düşüncenin öz gerçekliği de bir niyettir meselâ.
Çünkü gerçeklik dediğimiz kavram, insanın nihayetinde varolan şeydir.
Ancak düşünce içinde, düşünce olduğu gibi niyet içinde de ayrı bir niyet vardır.
Hakiki bir niyet, sizin kendinizi tam olarak anladığınız şeydir.
Ve dahası herşey belirli bir ölçüde iken, ancak istediğiniz veya dilediğiniz harhangi bir şey ;
yalnızca kalbin istikametinde daima bir gerçekliğe ulaşır.
Bir hakikat içinde kendini bilmek ; kalbinizin niyet ettiği şeyin içinde, aslında daima kendinizi görebilmektir.
Bu ise ne olursa olsun hakikatin sizi , niyetlerinizden de öte bir niyette bulundurması demektir.
Hepimizin ihtiyacı olan şey, varlığımızın bir hakikate erebilmesidir.
İnsanın niyeti ne kadar hakikiyse, o kadar bir hakikate ve bir gerçekliğe ulaşabiliyordu aslında.
İşte o zaman has bir dua , öz bir dileyiş ve içten bir temenni ;
insanın tüm düşüncesinin hakiki istikameti , kendi yaşam suretine bir niyet olabiliyordu aslında.
İşte o zaman anlıyordu ki insan; niyet, kalbin istikametidir.
Kayıt Tarihi : 16.2.2020 19:37:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!