Her insan yaşamda her şeyin daha iyisini istiyordu, kendisinin iyi olması gerektiği ise kimsenin işine gelmiyordu.
Kendisi dışında herkesi kötü gören kendisi için iyi olan her şeyi isteyen bencil bir anlayışın hakim olduğu bir toplumda kim iyi? Kim kötüydü?
Ve neden insanlar kendileri söz konusu olunca bu kadar doyumsuz olabiliyordu?
Bu doyumsuzluğu insan istencine kim? Kimler? Hangi amaçla ve nasıl bir yöntem ile dönüştürüyordu?
Dinle sevdiğim, bu ayrılık saatidir.
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
Devamını Oku
Dünya var olalı beri çirkin ve soğuk,
Erken içeceğimiz bir ilaç gibi.
Tadı dudaklarımızda acımsı, buruk.
Bu saatte gözyaşları, yeminler,
Boş bir tesellidir inandığımız.
İyi tespit,
"Nitelikli Yalnızlık..."
Çünkü "haddini bilen"
Arlı, edepli, "iyi yetişmiş" kişiler,
"KİRLİ DÜZENİN DUBLÖRÜ OLMAZ, OLAMAZLAR!"
Zaten o tür insanları
"Niyeti bozuk" olanlar yanında istemez
Taşıyamaz!
Peki ne yapmalı?
"İyi İnsanları" nasıl bulup, bir araya getirmeli, "ÇÖZÜN" demeli,
Sorunları!
Çok basit..
"YANGINI ÇIKARANLARDAN KURTULMALI" önce!
Sonra söndürecek olanları, araçlarıyla iş başına getirmeli...
Kolay mı?
Değil!
Olsaydı keşke,
"Cahile laf anlatmak, deveyi hendekten atlatmak kadar!"
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta