Şehrin damarlarında kan dolaşır,insan dolaşır.
Bin bir çeşit beniz,onlarca lisan dolaşır.
Her beyin ayrı alem,her yüz ayrı muamma,
Rahmet bulutlarıyla yavuklu nisan dolaşır.
..
Dünya, iki kapılı bir handır.
Bir kapıdan girersin,
öbür kapıdan gidersin.
13 Nisan 2010
..
nisan yağmurlarından sonra bir sen kalmıştın
yüregimde büyüttüğüm
sende bırakıp gittin ya beni
kendimi kaybettim, hükümsüzüm...
..
Yükün ağır olsa da, tahammül edip taşı;
Öyle sabır göster ki, çatlasın sabır taşı.
Nisan 2005
..
Anlamadığınıza sevindim;
Anlasaydınız,
Anlamazdım.
16 Nisan 2001 Kocaeli
..
Aldanma
Aynanın güzelliğidir gördüğün;
Sen hala çirkinsin.
14 Nisan 2001 Kocaeli
..
Zirvelerde gün batarken,
Seni sevdiğim gelir aklıma.
Nisan yağmuru olur,
Yağarsın yüreğime.
..
Yaşamak sensizliği bir lahzada bin muamma
Bırakmışım oyuncak bir kayığı koskoca ummana.
Kaykılı, 20 Nisan 1982
..
Mal, servet, evlat: Dünya süsü, cenneti andırış.
Üstüne çöreklenen kibir: Kendini kandırış.
24 Nisan 2005 Pazar, Kartal-İst. 21.12
3+4+2+3+3
..
Bakmaya kıyamadığım kara gözlerin
Nisan yağmuru olup
Yağarsa yanaklarına ellerinden sımsıkıtutan
Ben olurum elbet
..
Bir Nisan Bindokuzyüzseksenyedi Onu Onbeş geçe
Kulağım çınladı,
Hanginiz andı.
..
Ey gökleri delip yükselen dua
Nisan yağmuruyla gel efendim
Uğruna gözyaşı döken masumların
Üstüne rahmetle yağ efendim
..
Aynalara küs yüzüm ve bakışlarım tek bir noktadan ibaret artık.Boş kaldığım zamanlarda kalbim ve beynim kafa kafaya verip seni konuşuyorlar.Geceleri uyuyabiliyorum artık ama düşlerimde sen varsın.Resmini bile o kadar çok seviyorum ki orada bile gözlerin gözlerime değdiğinde ben 'ben' oluyorum tekrar.ve seni çok özlüyorum.Sadece aydan gündüzler gibi geceler yapıp yolluyorum şehrine.Rüyaların için En şiddetli akan ırmağın sesini, en yüce dağın çiçeklerini koyuyorum gecene..Yaralı bir kartal gibi biçareyim şimdi.Sesim, ellerim, bedenim güçlü ama düşüncelerin kalbime isabet ettiğinden beri benliğim ve yüreğim yara aldı! Ve sesin, senin sesin en çok sevdiğim türküler gibi aklımda...Yaralıyım işte anla.Sesin, yüzün, nefesin dost değil bana.Ne olur dostça davranma..Kaç kez daha haykıracağım adını içime? Ya da ne zaman kabuk bağlayacak yaram Nisan yağmurları gibi yağarken kanım yüreğime ve sevmek gibi hızla ilerlerken ölümüm..Sen bencilsin yüreğimin kapısı.....Neden mi? Kalbini paylaşabilme imkanın bile varken benimle ona bakmama bile izin vermedin..Zaten iki kalbin var şimdi...Biri çaresiz olanı yani benimkisi...Sen onu bile geri vermedin bana.Ama kirli görme kalbimi haksızsın.Gri olmasının sebebi sana gelirken süründüğü içindir! ! ! Dedim ya yaralıyım ve seni özledim.Sevdam yaşlanıyor artık.Dokunuver ruhuma ve dindir şu özlemimi tek bakışınla.Öylesine emdim ki seni içime ve öylesine aşinaki yüreğim sana sadece seninle arınabiliyorum artık! Seni hatırlatan her günde güneşi içine çeken siyah gibi senden kalanları hapsediyorum içime.Dedim ya yaralıyım, özledim ve seviyorum seni! ! !
..
Kışın yorgunluğu mu? sırtında taşıdığın
ey nisan çiçeğim!
halbuki daha kalan baharım,
önümde yazım var..
kelimelere gebe bir şiir idi çizdiğim,
Beyaz bir sayfada gri tonlu karalamalar...
I.
..
Kül kedisi çöpçüsüyüm ben
Görseniz evimi
Herkesten bir şey var
(02 Nisan 2006, Bandırma)
..
okyanusun soluğu ağır gelir gök denizine,
her birine bir melek nişan vurur.
yağmur olur damlar bir bir yüreğime,
ve yüreğimde bir melek can bulur.
..
Bu bayram bizim bayramımız değil,
Tüm dünyanındır.
Bu bayramın adı,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'dır.
..
Gözlerinde gördüğüm ben miyim yoksa unutulmuş hatırlanmayan yüreğinin görüntüsü mü? Bakarsın belki aynaya ve anlarsın beni işte.Sensiz olmak nasıl beni tarifsiz bir acının kucağına savurmuş.Saçlarımın her teli bembeyaz olmuş görüyorum.Senden sonrası oldu bir hayatımda.Bu senden sonrayı yalnız yaşama savaşı hiç bitmedi yüreğimde.Fırtına her zaman oldu günlerimde.Saçlarımı savurdu rüzgar sonra o rüzgar yüzümü acıttı soğuktan.Senin benim yüreğimi acıttığın gibi.Çizik çizik yüzümde izler ve asla kapanmayacak gönül yaram oldu her fırtınadan sona kalanlardan. Bu yolların taş sokak aralarında yürümek nasılmış şimdi anlıyorum.Yol uzun hiç bitmiyor.Günler oluyormuş gün doğuyormuş öyle diyorlar oysa benim gözlerim hiç günü görmedi sen gittin gideli.Şimdi oturup bu sahil kenarında bakıyorum denize.Eskiden gözlerine bakardım şimdi yalnız denize bakıyorum.Derinlerini görmüyorum ama derinlerde kaybolmak acaba seninle buluşmak mıdır onu da bilmiyorum.Birazdan akşam olacak.Hala aynı evdeyim.Bir kadeh rakı koyup senin için de kaldıracağım ve sensiz geçen günlerime birini daha ekleyip uykuya dalacağım.Yalnızlık zor değil ama sensiz olmak zormuş.Belki anlarsın, anlarsında geçerken bir el sallarsın bana …….
Nisan 2005
..