NİSAN ŞİİRLERİ

NİSAN ŞİİRLERİ

Serap Zincir

Nisan yağmurlarında vazgeçtim senden
Ortalık buram buram sevda kokuyorken
Çiçekler darmadağın açıyorken

Öyle bir an geldi ki
Bıktım kendimden
Nisan yağmurlarında
..

Devamını Oku
Ertav İrfan

Bahar mevsiminin en güzel ayında geldin,
Islaktı toprak, sevinçliydi yürekler.
Bir nisan sabahında ağlamaklı güldün.
Sağlıklı ve bereketli bir ömürdü! Dilekler.

Mevsimleri üst üste dizdin, baharlar yazlar geçti,
Büyüdün, serpildin, yüzünde güller açtı.
..

Devamını Oku
İbrahim Ethem Bingül

Güneşiyle, havasıyla kişiyi saran
Yağmurlarında ıslanan insan
Kış yorgunu toprak aşka uyanan
Nisan, heybetli uyanış...

Ilık havasında bahar coşkusu
Ağaç dallarında tomurcuklanma tutkusu
..

Devamını Oku
Canan Özanaç

Hadi şimdi bana 1 Nisan şakası yap;

''Yeryüzünden adaletsizliği, haksızlığı,
Zalimin zulmünü yok etmenin yolunu buldum'' de
''Ömrünce mutlu olmanın yolunu buldum ''de,
''Senden çalınan bir ömrü geri getirdim'' de,
''Seviyorum, senden gitmedim'' de,
..

Devamını Oku
Sadık Mustafa Karasoy

Keşke bir çocuk olsaydım,
Elimde balonum Ay yıldızlı Bayrağım,
Koşsaydım Bayram yerine,
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nı Kutlamaya,

Keşke bir çocuk olsaydım,
Akşamdan hazırlasaydım kıyafetlerimi Cilalı Ayakkabımı,
..

Devamını Oku
Uğur Kurt

bir nisan öğlesiydi



Sarhoştum mestim
Nisan yağmurları gibi bir acayiptim
Kendimden kaçıyordum sana
..

Devamını Oku
Hasibe Kaya 2

Çıkıp ta hayatımdan birden bire kaybolma
Ansızın gidiyorum deyip te yaslara boğma
Yaşadığım güzellikleri hayatımdan çalma
Ne olur şakaydı de Nisan bir yaptım de

Gülmeyi öğretip hayatı sevdirip yok olma
Aradaki mesafelere alıştım yaralar açma
..

Devamını Oku
Osman Türkmen

Bir Nisan ayında başlayan,
Bir Nisan ayında alev alan,
Ve bir Nisan ayında son bulan,
Bir aşkın hikayesi bu.

Benim için artık senede, 11 ay vardı,
Takvimlerim 4. ayı, yok sayardı.
..

Devamını Oku
Özlem Sezer

Gittiğin gün Nisan değildi, yağmurları çoktan yağmıştı şehrin.

Kuru topraklar kalmıştı aşktan geriye. Şimdi sızlayıp duran yüreğim değil, kahpe kurşunlarla vurulduk. Boynumuz eğik kaldı. El-pençe divan durduk kaderimize, bütün yükü sırtımda ayrılığın. Ah etmeye hakkım yok. Dilim varmıyor ismini söylemeye. Ne diyeyim ey sevgili; ne çıkar kadere sövsem, ne çıkar kuşansam nefretleri, giden gitti çoktan...

Artık zehirli otlar büyüyor yatağımda. Koynuma aldığım boş çerçeveler, sen değilsin, olmadın ki hiç, olamadık..

Hercai menekşeler dikiyorum şimdi saksılara. Sanki her açan seni doğuruyor, gözlerin ışıldıyor maviliklerde. Ve ansızın, gözlerin yeniden açıyor bir başka menekşede..
..

Devamını Oku
Çiğdem Çakır

Saçıma dokunan
Ellerinde gün ışığı,
Kara bulutlar ve de
Soğuk rüzgâr
Saramaz bedenimi,
Ruhum sıcak,
Gül kokan
..

Devamını Oku
Nurten Altınok

Kadın kadın Nisan kadın
Beni engin denizlere atın
11 metre patiskaya kıymayın

Mavi önlük dikin okuyana
Pembe önlük süt kuzularına
Ben patiskasız da yatarım
..

Devamını Oku
Dursun Elmas

Fertler ölür,Millet yaşar'
........'Kabir taşım,hamiyetli Türk ve Müslüman kardeşlerim tarafından dikilmeli ve üstüne şöyle yazılmalıdır:Millet ve memleket uğrunda şehit edilen Boğazlıyan Kaymakamı Kemal'in ruhuna fatiha! '
...........................................................(.Kemal Bey'in vasiyeti)

Saygıdeğer okurlar bu bir şiir değildir.Şiir gibi girmemin sebebi vardır elbette...10 Nisan tarihi Millî şehidimiz Boğazlıyan kaymakamı Kemal Bey'in şehadetinin 84.yıldönümüdür...Birçoğumuzun konuya vakıf olmadığını bildiğim için,antolojiye girdim...ve bu Milli kahramanı tanıtmak ve rahmet okumanızı arzulamamdandır.
.....Birinci Dünya Savaşı'nda Boğazlıyan'da Kaymakam olarak bulunan Kemal Bey,mütareke olunca,Ermenilere zulüm yaptığı iddiası ve işgalci İngiliz-Fransız makamlarının baskısı ile haksız yere idam edilimiştir (10 Nisan 1919) .Ermeni azınılığına ve komitacılığına kurban edilen Kemal Bey'in
aziz hatırası,aradan yıllar geçtikten sonra,bugün daha fazla yüreklerimizi sızlatmaktadır......Daha sonraları 50'ye yakın diplomatımızın kanını döken kirli eller,her yılın 24 Nisanını intikam günü ilân ederken,biz de Ermeni zulmünün pençesinde şehit olan Kemal Bey'in ve diğer şehitlerimizin hatırasını yurdun dört bir yanında yapılan toplantılasrla bugün anmış bulunuyoruz.
..

Devamını Oku
Selenay Çetin

Bugün 23 Nisan
Seviniyor çocuklar
Bayramların en güzeli
Atamızdan armağan

Bugün 23 Nisan
İnsanlar dağılmış sokaklara
..

Devamını Oku
Önder Öztürk

Doğumumdan ihtiyarlığıma giden yolda, senin gölgende sakladığın azraili, görmedi ömrümün hiç bir deminde.



Hücrelerime düşen hayat parçası..! Ömrümün adandığı büyük mucize..! Cennetin suyuyla yıkanmış mis kokulu sevda..! Nefeslerimde kalbime düşen heyecan..!

Aylardan Nisan ve bir avuç dua filizlenmekte... Aklımın sürgüne gönderdiğim senli köşelerine esir düştüm yine. Mürekkeplerini saldığında gökyüzü, penceremde resmin belirdi. Akşam olmaya yakın şu vakitlerde, rüzgar ilmiğiyle asıldım tavana. Aşım diye doldurduğum tasım bana serabını yaşattı, içtiğim su dilimde kaynadı. Seni düşünmenin ululuğu tüm kutsiyetini doldurdu odama. Ey bana cennetin kapısını açan yar, ismine dolanıyor ve seni özlemenin ibadetini yapıyorum. Seni anlatan ilahiler eşliğinde cenneti görüyorum ve çekiyorum varlığını derin derin. Ey benim düşünde huzura kavuştuğum, sana koşuyorum düşe kalka, bir deryanın içindeyim soluksuz ve katıksız sevdana amedeyim.
..

Devamını Oku
Bayram Kaya

Aptallık zamanını kullanıcı aptallık anlaması ve aptallık inandırılmasına olan en güzel örneklerden birisi de soğuk savaş dönemi içinde kullanılan şu argümanlarıdır. Biraz sonra örneği verilecek olan argümandan amaç ne bir sistemi övmek, ne de birini yermek değildir.

Bu kabilden övme ve yermenin İması dahi söz konusu değil. Asıl amaç kritiği yapılmayan söylem ve sloganlara sahip çıkmanın, uyuşturucu ezberleri nedeniyle; aptal zamanı oluşmanın ve aptal zamanı kullanmanın; aptal zamanları korumamızın bir örneğinin verilmesidir.

Soğuk savaş döneminde "özgür dünya" söylemi içinde biz de “özgür dünya” grubunun içinde yer alan temsilcilik olmakla, içinde olduğumuz grubun propagandif faaliyetlerini can hıraşına savunuyorduk. Bu da çok normaldi. Elbette biz bir "özgür dünya" tarafının enjektesi olan düşünme ve anlayışlarla "özgür dünya" sistemin işine gelen haberleri duyardık. Haber olan konu ister gerçekten öyle olsun, ister her sistemin kendi patlak çatlak kaçağı oluşla istisnaları içinde olsundu. "özgür dünyaya” candan imanlıydık.

Haber şuydu; yurt dışına çıkma olanağı bulan Sovyet bloğundan kimi sporcular ve bilim adamları ve hatta kimi siviller, batı bloğuna (güya hırsızlığı, işsizliği, kerhanesi, sömürüsü, mafyası, yalanı, talanı, sefaleti vs. ile gani olan özgür dünyaya) sığınıyorlardı! Nitekim böyle de oluyordu
..

Devamını Oku
Sevginaz İnal

Adım Nisan olsun isterdim,
bahar tadındayaşamak için,
yada bahar olsun.
Yok be a canım,
adımı seviyorum,sevginin nazını
geldiya Nisan..
gene havalandı bu yürek
..

Devamını Oku
Kazım Karagöz

Neden olmuş bir nisan, bilmez bizim cahiller,
Cavırdan daha fazla şakalaşır dingiller...
..

Devamını Oku
Kazım Karagöz

Kör müsün, şaşı mısın? Her yerde O'ndan nişan,
Tereddüt ede ede olacaksın perişan!
..

Devamını Oku
Kazım Karagöz

Aramazsan, bulmazsın, her yer olsa da nişan,
Sonunu bilmeyenin sonu olur perişan.
..

Devamını Oku
Esin Ege

Cemal Süreyya nın şiirindeki satırlar geliyor aklıma….”Sizin hiç babanız öldü mü? benim bir kere öldü kör oldum “ şair böyle yazıyordu dizelerinde.
Kör olmuyormuş insanoğlu, ama katran karası bir yalnızlık çöküyormuş acıya bulanarak yüreklere ve o anlar yaşamın dibe vurduğu anlar işte o an oluyormuş, böyle bir şeymiş demek ki bilmiyordum öğrendim….
İnsanın iliklerine kadar hatta hücrelerindeki çekirdeklere kadar çaresiz kaldığı an yaşamın dibe vurduğu anmış. Dengelerin bozulduğu inançların ayaklar altına serildiği,yaşamın baştan sona sorgulandığı anmış. Ama insan ne kör oluyormuş nede ölüyormuş ya da ben ölmedim, kör olmadım, hayatın acımasız tarafı işte bu noktada başlıyor. Ölüm saçma sapanda olsa bir kurtuluş oluyor böyle zamanlarda kalanlara. Yaşamaksa acıların en tarifsizi. Gidenin ardından ölümcül acılar içinde de olsan sadece ardından bakmakla kalıyor insan.
İşte o geceydi, bizim için mutluluğun keskin bir virajla yön değiştirdiği bir gece, diller lal dudaklar mühür oldu birden.
Kirli bir nisan akşamıydı. Kara yazmalı kirli yirmi nisan akşamı. Yıllar geçecek her nisanın yirmisinde ben tekrarlayan bir sürgitle yaşamın dibine vurucam, her vurduğumda tekrar düze çıkıcam, tek bir sefer hariç bunu biliyorum. Düze çıkamadığım o son seferde bir noktada buluşucaz seninle baba biliyorum. Dilerim o buluşma noktamız bir cennet ağacının gölgesi olur. O gece çekildi suyu evrenin durdu sanki zaman, kara baharların ortasında kıraç topraklar kaldı ellerimizde. Bir ateş düştü orta yerine yaşamın öyle bir ateş ki yıllar geçse de sönmeyecekti.
Oysa bildiğimiz tanıdığımız bir fırtınaydı gelen. Bekliyorduk acıda olsa, biliyorduk gelecekti bir gün gelecek ve seni bizden kopartacaktı.
Planladığımız hiçbir şeyi değil hayatın bizim için planladığı zamanları yaşayacaktık o anlarda. Bütün sevenleri bir birinden ayıran o aşina fırtınaydı beklediğimiz. Yağmurun altında ıslanan çocuklar gibi gelmesin diye yıllarca dualar ettiğimiz fırtına, şimdi can evimizde kopmuştu işte. Kaderle ne çok mücadele etmiştik oysa. Ne çok direnmiştik el ele verip. Ne çok değiştirmiştik kaderin yönünü, en umutsuzluğa düştüğümüz zamanlarda, ne çok çekip almıştık seni azrailin kollarından büyük bir zaferle.
..

Devamını Oku