Nilüfer Suyu Şiiri - Osman Çağlayan

Osman Çağlayan
86

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Nilüfer Suyu

İki bin on beş şubatın on beşi
Günlerden Pazar, gökte kış güneşi,

Bursa Nilüfer ilçesi Konak’tan,
Yıldırım Caddesindeki duraktan,

Belediye otobüsüne bindi,
Nilüfer ırmak köprüsünde indi.

Burası Hüdavendigar parkıdır,
Nilüfer çayı güzellik farkıdır.

Parkın ortasından Nilüfer akar,
Bir güzel manzara ki canlar yakar.

Bu yoldan gelip geçen çaya bakar,
Çay gururlanıp nazlı, nazlı akar.

Bu güzelliği gören hanım yolcu,
Bir de Mihraplı köprüyü görünce,

Yaktı sinyali arabadan indi,
Yüzünü Nilüfere doğru döndü.

Uzun uzun gelen sulara baktı,
Kafayı gelmişe geçmişe taktı.

Baraj kapağı açılmış su çoktu,
Hem koca bir nehir hem de soğuktu.

Köprüden uzun bir zaman izledi,
Suyun coşkun akışını gözledi,

Birden başladı su ile konuşmaya,
Konuştukça da köpürüp taşmaya.

“Ey koca ırmak, ey köpüren sular,
Sende ne palan var ne de bir yular.

Yatağında akıp gidersin gürce,
Dolanırsın bu dünyayı özgürce.

Kenarında kendime bir yer bulsam,
Seni seyretsem, günlerce otursam.

Nerden gelir, nere gidersin diye,
Varlığın Allah’tan bize hediye.

Kıyında bir iskemleye otursam,
Öncelikle hal hatrını sorsam.

Sonra sıkıntılarımı anlatsam,
Gün yetmezse gece de burda yatsam,

Eğer ki bir faydası olacaksa,
Kaybettiklerim geri gelecekse.

İçimde ki dertleri sana atsam,
Sırtımda ki gam yükünü boşaltsam.

Tüm sıkıntılarımı sana satsam,
Şöyle bir hafifleyip rahatlasam.

O hafifliğimle burda kışlasam,
Sana minnettar olup alkışlasam.

Bu güzel Hüdavendigar parkının,
Gülü çiçeği süslüyor her yanın.

Bir eşin benzerin yok dünyalarda,
Bir cazibe var ki orkidelerde.

Birden insanı çekip sürüklüyor,
Hüznünü alıp da neşe yüklüyor.

Parka bülbül sesleri yayılıyor,
Duyan kendinden geçip bayılıyor.

Her yanda havuzlarla fıskiyeler,
Bir renk cümbüşü, daha neler neler.

Her şey insandan alırken gamını,
Sunuyor Nilüfer, ihtişamını…

Nilüfer cennetten gelen bir ırmak,
Ömrü uzatıyor yanında durmak.

Uludağ’da ki çam yapraklarının,
Teriyle ıslanmış topraklarının,

Temiz kar sularıyla karıştırıp
İnce dereler boyu yarıştırıp,

Çiğdemin kökleriyle tatlandırıp,
Bir ana yatağında şahlandırıp,

Temizden çok temiz Nilüfer nehri,
Onda can bulur koca Bursa şehri.

Onunla olur Bursa bir su şehri,
Şen Nilüfer ihya eder bu şehri.

Bütün bunları geçirdim kafamdan,
Eser kalmadı hüznümden cefamdan.

Bu ortam yükümü benden almıştı,
Bana sadece bir huzur kalmıştı.

Benim de zaten aradığım buydu,
Bu gün ruhum güzelliklerle doydu.

Yürüyerek tuttum evin yolunu,
Gözledim bölgenin sağı solunu.

Sanki yeniden can bulmuştum,
Yeniden gençleşmiş, mutlu olmuştum.

Ne yorgunluğum, ne derdim kalmıştı,
Nilüfer hepsini benden almıştı.

Her şeyleri toz pembe görüyordum,
Giderken uçar gibi yürüyordum.

Bu zindelik uzun zaman yeterdi,
Gönül ocağım şenlenir tüterdi.

Bu neşeyle geldim girdim içeri,
Zevkle yeniden donattım her yeri.

Ben artık yeniden bir ruh bulmuştum,
Şen yaşama arzusuyla dolmuştum.

Küstüm mazideki hüzünlerime,
Merhaba şimdiki şen günlerime.

Diyerek hayatına düzen verdi,
Mutlu yaşamanın sırrına erdi.

Artık güler yüzlü, tatlı dilliydi,
Huzurlu olduğu rahat belliydi.

Nilüfer hanıma şifa olmuştu.
O da şifa kaynağını bulmuştu.

15.02.2015

Osman Çağlayan
Kayıt Tarihi : 18.2.2017 14:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Osman Çağlayan