nihayet! bu şiiri dört yöne ayırdım
dört yönden üçü
özenle bana dilememeyi öğretti
tanrının ekranı ve ultrasonları ayetlerin
ve doğuma hep cinnet hep cenin
dört ifşasız, bu ben yine de biliyorum:
bizim güneyimiz, siz kuzey deyin, telaşlıdır
kalbini yoklarsan çocuk, yüzünü yoklarsan
bin yıllık çınar
babamın eğrilmiş bakışı
yontarken taş heykelini
sırra ermeye kadimdi şeyhim,
ona güneyden müritler getirdim.
seninle biz iki ayrı şarkıyız dedim
kükredi bütün kazananlar gibi
yine de bir tarih kuruyorum,
atlaslarda geçmiyor henüz ismi.
adı değişmiş köylerimizde
yezidi suratlarına bakıyordu tepeler
o zamanın bitişiğine eğildi aşk
suyun hürmetine ve bunca nimetin
atlaslarda geçmeyen ve muhakkak
yedi cihana nam salmış bir demirci kadar
ustaca ve içten
bunu anlamadıysan git çivile dostunu,
öldür ne kalmışsa geriye ondan.
ah ki şeyhimin müslüman rüyalarında yokuz,
ve dahi tarih atlaslarında bizden bir eser.
Kayıt Tarihi : 28.7.2017 16:03:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Şah Erincik](https://www.antoloji.com/i/siir/2017/07/28/nihayet-yazdim-atlaslarda-gecmeyeni.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!