Gözlerini gözlerimle konuştur.
Tenini tenimle kavuştur.
Dudaklarını dudaklarımla buluştur.
Bulutlarda gezdir.
Hadi uçur aklımı.
Ne haldesin,
Neredesin,
Kiminlesin.
Dost dediklerim söylemiyor ki;
Kuşların dili söylesin.
Şaire sordum.
Nasıl bu kadar güzel yazıyorsun.
Ünlü şairlerin dizelerinden.
Vallahi ç/alıyorum dedi.
Bu şairliğine yakışır mı dedim.
Yıldızları da saysanız,
Koyunları da otlatsanız,
Yoğurtları da kaşıklasanız,
Yine uyuyamazsınız.
Uyku ilaçları da kullansanız,
Yıl 1954’tü
Sivas’ın Şarkışla ilçesi,
Elmalı köyünde;
Elma yanaklı
Nur topu gibi.
Bir erkek evladı doğurdu.
Vakit o zaman,
O zaman oldu.
Yarin gidişi,
Derdimin sızlama saati.
Ben yine uykusuz,
Yare sitemli.
Türkü söylemesini bilirsen,
Resim çizmesini bilirsen,
Hikaye anlatmasını bilirsen,
Şiir yazmasını da bilirsin.
İşte o zaman şairsin.
Gidenlerle gittin,
Dönenlerle dönmüyorsun.
Her defasında,
Bir başka trenlerde gözüm.
Bir diğerine kaldı.
Her defasında,
Bu şiiri ben mi yazdım.
İnanamıyorum.
Yani.
Yani şimdi ben şair mi oldum.
Vaayyy anam vaayyy.
Ne güzel de yazmışım.
Huyunu satsan beş kuruş etmez.
Dediklerini tartsan bir gram gelmez.
Şaka yapsan yüzü hiç gülmez.
Yalan olmasın dostlarım.
Sevmedim ben bu kızı.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!