insanlar hep bir ışık bekler...
okyanusun ortasında kürek çekmeden bekler,
sürüklenmeyi bekler hep...
ve sonunda bir deniz feneri ışığıyla asılır küreklere
belki de bir yansımadır sadece bu ışık
ama o bunu değil
yüreğime bir kez daha aşkı yazmak çok zorken
sen kocaman harflerle bir kez daha
belki de ilk defa
yüreğime aşkı ve yanına kendi adını yazdın.
El yazından tanıdım seni pırıltılı yüreğindeki
Çoban yıldızı gösterdi sana gelen yolu…
ellerin soğumuş
yüzün solmuş
sarılsam ısınır mısın acaba…?
Gözlerimi kilitlesem gözlerine
Bir ateş atsam gözlerimden gözlerine
Baksam sana sımsıcak bakışlarımla
Kızkulesin’den Çamlıca’ya
Öyle bir yol var ki aramızda
İkimizden başkasının giremediği
Sadece gözlerle ulaşılabilen
Oysa bakmadan görebildiğimiz
Gönül gözü ile ulaştığımız
kesik çizgiler üzerinde
sarı levhaların ışıltısında
hafif mahur bir bakış içinde
sana geliyorum…
her akşam ki gibi değil
daha bir heyecan var içimde
Korku varken gözlerimde
Korkmadığımı söylemek garip geldi yüreğime
Benim korkum düşüncelerindi
Senden değildi korkularım
Bendendi
Anlatamıyor olmaktan kaynaklanan korkulardı.
rüyamdaki küçük elma şekerli kızdım
sen uzakta beni izleyen biriydin.
Yüzünde sade ama mutlu bir ifade vardı.
Bana bakıyordun.
Yanına gelip elma şekerimi paylaşmak istedim,
Önce güldün,
bu geceye dair bir yürek sesi
bırakmalıyım küçük not defterime.
Seni düşündüğüm bir gece yine…
Bir çok cevap arasında
Soru işaretlerine boğulduğum bir gece…
Hissettiklerimle, bilmediklerimin
Kimseler bilmesin
Hiç kimse anlamasın
Benim sana
senin bana olan bakışını...
Sadece birbirimizin yüreklerinde çözülen bakışlar,
sessiz sözler olsun aramızda.
Ağır ağır içmeliydim zehrini
Tüm uzuvlarımla hissetmeliydim
Önce bir uyuşukluk hali almalıydı
Ama en son beynim ve gözlerim
Kapanmalıydı.
En son sen geçmeliydin
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!