hiçbir işe yaramadığını
düşündüğün anlar
olur ya hayatında;
duyguların gelip boğazına
denizci düğümleri atar ya
çözülemeyen;
hiçbir sevda da aklıma gelmedi
böyle bir soru sormak
ruhuma ve sana…
ömrüm seni sevmeye yetecek miydi?
İlk defa erken kaybetmekten korkuyorum kendimi
Sana duyduğum aşk beni hayata bağlamaya yetiyor artık
bazı şeyleri sadece istemek yetmiyor
gökyüzüne bakıp yıldızlara
ulaşmayı istemek…
okyanusa açılıp sevimli yunuslara
özenip onlar gibi olmayı istemek gibi…
bazen giden bir trenin içindeki
İstanbul büyülü şehir,
İçinde yaşayana kahırlar çektirir.
Uzaktan bakana hayranlık verir.
İstanbul sevdası yürekleri yakar.
Kül olmuş yüreklere korlarını atar.
Gözlerini bir süzdü mü
çelikten bir zırh giymişsin sanki
duygularını ele vermemek için
bir bakışına aldanıp
dünyaların benim olduğunu sanıyorum...
bir sözünle yıkıntılar arasında
olduğumu fark ediyorum...
gözlerinin içindeki parlaklığı
fark etmemek mümkün mü sence
anlatmak istediğin
her sözü okuyabildiğim gözlerin
bazen bir korku, bir tereddütle
boğazının düğümlenmesi
yüreğimdeki sessizliğin tanımını yapma zamanı değil belki de
acı içinde gözyaşları var
gözlerimden dökülmeyen
ama yüreğime derin izler bırakan damlacıklar
gözlerimi kilitleyen
yüreğimi düğümleyen
bazen birkaç kelimeyle yüreğinde bir yerlerde olduğumu düşünüyorum.
Sonra geçmişi düşünüp
Yine yersiz belki de haklı korkulara giriyorum.
Sevgime saygı duyuyor olduğuna inanıyorum
Ve bu bile benim için yeterli diyorum.
Gönlümün bir köşesi
Merhabalar Deniz Fenerim;
Tanıdın mı..?
Ben küçük MARTI'n...
Kötü sesine rağmen
yüreğinde koca bir sevda taşıyan,
bazı şeyleri sadece istemek yetmiyor
gökyüzüne bakıp yıldızlara
ulaşmayı istemek…
okyanusa açılıp sevimli yunuslara
özenip onlar gibi olmayı istemek gibi…
bazen giden bir trenin içindeki
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!