niğde çığlığı
ay akşamdan kalma, kör kütürüm sarhoş, kendine gel ey nahoş!
niğde ayazma koyu-yeraltı şehri derinkuyu, içmelisin kutsal suyu
farkında olmayacaksın, son nefesin-son duan, öte tarafta her an
bozuk ağzına yuva yapacak yılan-çayan-akrep-fare, sen hep uyu
anımsanmak, ne güzel devrimci bir duygu, unutmaz bizi halkoyu
ah anılar ah! yenilen kazıkların bileşkesi, deneyim yüklü-acı suyu
sırtındaki yük; eşek sıpası, devlet sopası çarmıh, derin, kör kuyu
o bir kurye-kafeste çil keklik, sınıfına ihanet etmek onun işi-huyu
kendini taşlayan iblis, o yazıya savağı çevir-aksın değirmenin suyu
susma-bağır! tanışığı mor-koyu, o sessiz çığlık, ilk nefes-son duyu
oysa, şahlanan kirli kibrin-kelepçeli elin; seni ele veriyor
sen ki; sende değilsin, o nan-kör sabrın, gölgesi kanıyor
pişmeden-pişman olmadan git, giden her sihirli dokunuş
canavara dönüyor-uzakta eski us, yeni-uysal yakını arıyor
‘uysal atın tepmesi sert, özlü yoldaş dostluğu mert-cesur’
her köyün delisi olur, bizim köyün velisi sır, delisi yır okur
dursun özden
Kayıt Tarihi : 22.7.2023 12:52:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Aydınını taşlayan bir kentin çığlığı bu...
TÜM YORUMLAR (1)