nidâ
ses verdim sesine filistinli bebelerin...
sürgün gecelere gebe
kamerin rengi
yongasıyla yetinilen bir hayatı
yaşamak
çıplak köşe başlarında yalnız
yapayalnız ağlamak
toprak yolda ilerleyen
kağnı sesini duymak
yalvarmak gecenin rabbine
gönülden
mırıldanmak üç beş müphem duayı
bir kuşluk seferinden...
dağ ardından gelir
mavi bir rüya
uzanır bir cân
kıpkızıl ufuklara
ağıtlar yakar anne
dalar gözleri suya
yatmış kara bir tilki
karanlıkta pusuya
hüzün şebnem gibidir
dağılır dokunursan
şehr-i aksa’da zaman
ölüme çağrı şimdi
ben olaydım gündüzün
yıldız arayan meczup
ben olaydım elinde sapan
cansız o çocuk.
14 Temmuz 2002/ Dursunbey
Nurullah UlutaşKayıt Tarihi : 13.11.2005 23:00:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Nurullah Ulutaş](https://www.antoloji.com/i/siir/2005/11/13/nida-3.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!