Neyin nerede bulunacağı Şiiri - Hamza Ak ...

Huzur Allah'ın kalbine koyduğu bir hediyedirya Zinnûre
Saray mahzenlerinde arama onu, girmeye layık bir gönle girmekte ara
Depremler anlatır dinginliğin kıymetini en iyi
Ruhun kuraklıktan kaskatı kesilip çatlamasıyla anlamlanması gibi rahmetin kıymetinin
Ve hain şüpheden kendine kıyıvermenin kıyısına gelenin anlaması gibi

Ve umutsuzluk, sanki bütün sevdalar yaşanıp bitmiş gibi umutsuzluk
Ömründen ömür çalan, belini büken, ele ayağa düşüren
Bir karadeniz tulumu gibi sızlanıyorum rutubetli bir orman evinde
Bulutlar kar topluyor, sanki alev topluyor erkekçe
Bir masaya oturuyorum, sanki işkenceye oturuyorum, gülmek hayal
Metal bir ölüm gibi bizimki büyük ihtilafların meyvesi, elde kor, gönülde yangın yeri

Oyunlara doyamadan çalışmak zorunda kalan bir çocuk gibi yersizdi
sevmeden yaşamak
Heybetli bir dağa yükseldiğinde iz bırakmamak kadar boş
Ben de bu sevdayı okuttum ve büyüttüm bak Zarifoğluyla, Karakoçlarla
Şiirler söylenince saklanmak tarihe gömülüyor koca sevdaların arkasına
Şiirler söylenince hisar burçlarından bakakalıyor bir çocuk
sabah sabah heybesi umut dolu balıkçılara
Piyasalarda düşüyor değerim piyasalarda, bu yüzdendir sözün sana çıkması boyna

Uzun boylu konuşuruz kıyıdaki evler gibi yanyana
Gerçi alçıdandırya bir yerde tenim, gülüşüm betondan biraz
Şaşkınım şimdi, görmeyeli ne kadar büyüdü aşıkların içinde sevdalar?
Bazen nefes aldırmıyor, halden hale sokuyor, dağıtıyor, dağıtıyor
Bazen körpe bir günde bulduğun ilk bahane gibi gülümsemeye taptaze
Perişanım şimdi, hayalinin karşımda tecessüm edecek kadar gerçek
varlığının gerçek olamayacak kadar uzakta oluşu...
Sen bir ömre sığdıramazsın hayalleri
o bir teşekküre sıkıştırıverir yarı gönülsüz bir gülüşü yanına ekleyip