Sokak lambalarının
Birer çakmak alevi gibi yandığı
Kentin,
Kıvrımsız yollarından attığın ilk adım
Güneşin kızıl harelerinin
Denize düştüğü bir sahile iner usuldan
Deniz üstünde uğuldayarak dönen rüzgar
Yeşilliklerin içinde
Bir şafak sökümüne sürükler
Ağır ağır adımlarını
Gün,ürperen yüzünde ışır,
Isıtır,dua gibi gökyüzüne yükselip
Açılan avuçlarını
Miller öteden
Yolları Arnavut kaldırımlarıyla döşenmiş
Her sokak başı kandillerin yandığı
Bir köyün içinden yükselen
Kokusu annenin yaptığı ekmeklerin
Kokusunu hatırlatan ekmeğin
Sıcacık buğusunu
Çekerek içine,gidersin
Kızıl bir kısrağın sırtında
Güneşin sarı ışıkları
Gölgenin boyu,bir selvi silüeti gibi
Deniz üstüne vurmuş,
Ve bir yağmur sonrası
Havada yağmur kokusu
Beyaz,küçük köpüklerin arasında
Bir yelkenlinin savrulduğu
Her limandasın
Akdeniz de bazen
Bazen Çanakkale Boğazı'nda
Sonra Marmara da bir adadasın
Büyük Ada da,Heybeli de
Süzülüp saka kuşlarının kanatlarından
Bir ulu şehir Konya da
Mevlana’nın Türbesi’nde
Kimsenin duymadığı
Ney sesinin ezgilerindesin
Bolu (2001-2002)
Kayıt Tarihi : 22.4.2011 17:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Harika bir anlatim, harika dizeler...Yürekten kutluyorum.
10 puan***Selamlar
İnsanı nağmeleriyle alıp, duygu denizinde nerelere savuruyor ve yaşanmamış zamanları yaşatıyor.
tebrikler şaire hanım.
TÜM YORUMLAR (2)