NewEnizm En iyinin en iyisine özne o ...

Hayrettin Taylan
1968

ŞİİR


23

TAKİPÇİ

NewEnizm En iyinin en iyisine özne olmak

Felsefi Tinler…

Kimlik algılarının indirimindeydi tüketilmişliğim süper ego marketleri. Benliğin ucuzlarını sunuyordu hayatın doyumsuzluk çarkına.
-Dünya kendi çıkarlarını öndeş kılan kendisiyle tanışmamışların sırtında dönüyordu.
-Dünü oradaydı, bugün her yerde, her yardeydi.
Kilit vurulmuş ruhların girdabında içsel bozukluk başlıyordu.
Değişmek mi bozulmak mı?
Farkındalığın iç yüzü kirliydi. Değişmek için feda edilenlerin altyapısı yoktu.Bilinçaltı filtresi kirlenmişti. Rüyalarımıza kadar kirli gerçekler sinmişti.
-Ben merkezli bir dünyanın kutuplarındaydı.Fikri maşalığa teslim olmuş, başkalarına köz, kebap, hesapsız teslimciliği oynuyorduk.
-Sosyalistik, milliyetçiydik, ya da bağnaz dindardık…
Ve dinin bağnazlığı olmaz, din en akli, en tezli, en ilerici, en modern, en insanı, en yaşanırlığı yakın bir dindi.Ama çoğumuz ritüellere takılıp duruyorduk, dini bu şekilse anlayış sanıyorduk.
-Çarşaf giymeyi farz kadar önemsiyorduk. Ve giydiğimiz çarşaf toplumuzun algısını uyumlu değildi. Coğrafik atlasın renklerine baktığımızda Arabistan’la bizim aramızda farklar vardı. Her toplum kendi toplumun algısına hizmet etmeli. Dinin emirleri bellidir. Örtünmenin şekli olmaz, kuralları olur. Bu bilince varamayan, bunun gibi nice yanlış algıları dinsel öğelere yükleyen softa dindarlarımız vardı.
-Diğer yandan sosyalizm gibi gece gözüküp gündüz giden fikri bedbahtlığın maşaları vardı.
-Her şeyi bir fikre endekslemiş, amaçlar borsasında tekil bir dünyanın algısı olmuş ve o fikrin kutbunda dogmatik, değişmez, kurallara sahil oluyorduk.
-Okuduklarımız, hayatımız, düşüncelerimiz, sevdiğimiz akil özneler de sosyalist olmalıydı. Hatta sevgilimize kadar. Bir kaçış, bir zayıflık, bir bağlanış bağlamında değişmez bağ olmak. Tekil bir dünyanın dogmatik öznesi olmak.Kendi fikrinden başkasını görmemek, onları küçümsemek, düşmanca tavırlarla yaklaşma acziyetinin derin diplerini oynuyordu birçoğu…
-Başkasının maşası , kendisiyle kumar oynama, tekil bir dünyaya teslimiyetin zeka sorusunda öylece kalıştı.
-İlericiliği böyle sanarken gericiliğim yaması, derin amaçların kenesi olup öylece yaşamak mıydı ilericilik.
*Bir diğer tarafta milliyetçilik, ulusçuluk kutbunda maşalığı ülkü sanan kendini bilmezlik yokuşunun aç kurtları vardı.
-Irkçılık, dinin, aklın, zekanın, yasakladığı gerçek. Birlikte yaşamak, kardeşlik, yardımlaşma, hoşgörü, gibi evrensel, birlikteliğe bağlayıcı
İnsan özüne, mutlak gerçeğin, hak olana hizmetin en güzel öğeleri varken ayrıştırmanın mantığını anlamakta zorlanmamak gerekir.
-İslamiyet tek başına her şeydir. Yanında Türk, ya da başka milleti barındırmaz.Türk-İslam sentezi diye saçma bir denklem olamaz.
-Türk’sen zaten Müslümansın. Ve dinin emirleri, temelleri, gerçekleri bellidir.Onları yorumlayarak, algılayarak, anlayarak, anlaşarak yaşamak.
-Kendini milletini sevebilirsin, yaşadığın toplumun kültürel aynasında taranabilirsin; ama kendi milletini üstün görmek, Türklüğü,Kürtlüğü üstün kılıcı denklemlerde nosyonel sosyalist algılar besleyip her şey vatan için sözünde doğmalarla beslenmenin acizliğinden arınmak lazım.
-Evrensel değerler,hümanist öğeler, bağıl bağlamlardan öte çizgilerde yaşamak lazım. Mutlak ölçü bellidir.Var olan mutlak değerlere, doğru değer olmak.Öznemizi bu insani cümleye temel öğe yapmak.
Bağıl bağlamları olmadan, herhangi bir fikrin, cemiyetin, amacın maşası olmadan; ilim, inanç, ilericilik üçleminde en iyinin en iyisi olmaktır
New-enizm …

Hayrettin Taylan
Kayıt Tarihi : 11.1.2013 13:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Hayrettin Taylan