Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Türk şair ve romancı.
1960'da Boyabat'ta doğan Nevzat Çelik, 1965'de ailesiyle birlikte İstanbul'a geldi. Mart 1980 yılında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi (DGSA) Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu (UESYO) Grafik bölümü birinci sınıfta okurken tutuklandı. Dev-Sol davasından idam istemiyle yargılandı.
1984'ta Şafak Türküsü adlı şiir dosyası Akademi Kitabevi Şiir Ödülü birincilik ödülünü alarak kitaplaştı. 1985 yılında İTÜ İşletme Fakültesi Öğrenci Derneği tarafından ül ...
SAYGILAR NEVZAT BEY
Bir insan ölüme yaklaşmanın nedemek olduğunu bu kadar mı güzel anlatır. Önünde saygıyla eğiliyorum
O
- nevzat çelik’e
Dev gibi bir adam
Zayıfca bir vücudun içinde
Yüreği azarlarla kırılmış
Ama hiç yılmamış
Yazmış zaten
Kitap gibi
Bize hatmetmek kalmış
Yüreği kanatlanmış sayfalarca
Güney afrikaya uçmuş
Kübaya
Filistine
Devrim ve direniş her nerdeyse
Ben yetişememişim
Sonra halice inmiş
Arzu birahanesine
Şiir defterini kaptırmış
Kıskanmışım hırsızı
Aşk demiş
Devrim demiş
Özgürlük demiş
Dinlemişim
Aşık olmuş adam gibi
Terk edilmiş
İnanamamış
Şimdi sen gittin mi demiş
Sessizlik
Dinlemişim
Ben daha çok küçükken
Bir şafak vakti sıcak yatağımdayken
O dönüyormuş gece yarılarından
Üstü başı çatışma içinde
Onu yakasını bırakmamışlar
O bırakmamış
Ben önlüğümü kapıya astığım zamanlar
Onun kolları filistin askısına asılmış
Sevgilisinin sarılası boynu hala boş
Anlatmış durmadan
Dinlemişim
Yalnız kalmışım bir gün
Hem de acımasızcasına
Yeşil kaplı bir kitap bulmuşum
Paylaşmışım yalnızlığımı
Sevgili yoldaş kurbağalarla
Okumuşum
Okudukça anlamışım
Bir sigarayı
Dumanı tüten bir sigaranın yapamayacağını
İp dar ağacında sallanırken
Beklediği şafağın türküsünü söylemiş
Bir namlu gibi dimdik
Ben annemi özlemişim okudukça
Ve anlamışım
Bir gün bana bir şey olursa
Bırakarak allahını kitabını duaya kalkan ellerin geleceğini
Hem de hiç kuşku duymadan
On sekiz yaşımı anlatmak istemişim ona
Bir oğul gibi
Bulutların bulut aşkın aşk olduğu yaşımı
O anlatmış ben dinlemişim
O görmüş geçirmiş
Ben sadece büyümüşüm
O neymiş
Ben neymişim...
Ocak ’04 tuzla