Gecenin en güzel karanlıgında
İçimde kendimi öldürdüğüm
Tanımadığım bir yerde
Bir ömür kadar uzakken
Bir nefes kadar yakınıma
Hoş geldin kadınım
Ben ölmeden önce ölmüştüm
Nereye gidersin eyvah başıma
Geçmişim bitti kalmadı günüm
Ey ölüm ne kadarda suskunsun
Ne kadar yavan geçmişsin mutluluk
Acımasızca batmış yıllarca kalbime
Yine sabah oldu güzellik
Dünyada hep sabah olsa
Seni görsem güneş doğmadan
İlk ışığım sen olsan
Vücüduma sen değsen ilk
Nefes alsa vücudum iliklerinde
Karanlığa gidiyorum sensiz
Nedensiz özlüyorum dudaklarını
Kapalı dükkanların ışıklarında
Kopmuş botlarımı yere sürüyorum
Rüzgar boynumdan içeri giriyor
Soğutuyor içimi titretiyor
Üstümde hiç hırka yoktu
Soğuk bir ayrılışın ardından
Sokaklar yalnızlığımda dondu
Sadece kaybolmuş çocuk yoktu
Duyduklarım kulaklarıma susuyordu
İçime küfürler saplandikça
Mersini yazıyorum
Sana hapis tutsak esir olmuş
Bir köşesinde unutulmuş bir adam
Ve susmuyorum......
Mersini yazıyorum
Bırakıp gittiğinden beri sıcak
Sen gözümde bir avuç
Hayalimde esir sana kaçıyorum
Kovalıyorum seni bu sehirde
Herkezden yüzüm kaçıyor boşluga
Ayyaş sokaklara bağırıyorum
Sana kavuşmadan herzamanki gibi
Bu sabah güneş
Penceremden odama girdi
Perdem saçların gibi havalandı
Kalbimde ki resmine dokundu
Ve içim hasretinle uyandı
Düşünüyorum ağlarken....
Bir fincan
Tenimde kahve...
İçimde sen kokuyorsun
Orta bir kahve olsun lutfen...
Batık bir gemide yalnız
İçelim başbaşa !
Seni sevdim
Suçtun benim için
Çunkü ben
Suçumu da
Sevdim.....
Bekledim seni
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!