Nevruz, Halkın Birlik Ateşi ve Toyu olar ...

Bedrettin Keleştimur
417

ŞİİR


4

TAKİPÇİ

Nevruz, Halkın Birlik Ateşi ve Toyu olarak Ağın İlçesinde görkemli şekilde kutlandı

“Nevruz der ki ben nazlıyım/Sarp kayalarda gizliyim/Mavi donlu, gök gözlüyüm/ Benden ala çiçek var mı? ”
Nevruz günü, 21 Mart tarihinin o efsunlu havasında Ağın’da olmaktan büyük bir mutluluk duyduk. O gün belki de, Ağın tarihinde bir ilke imza atıldı.
Elâzığ’dan gelen Ağın Kültür Turizm ve Dayanışma Derneği mensupları ile birlikte, şair ve sanat dostlarımızın Ağın Kaymakamlığı, Ağın Belediye Başkanlığı beraberce, Nevruz’u ve dolayısıyla Türk’ün tarihi ve efsanevi bayramını kutlamaları o kadar müthişti ki, o halay çekişte elele tutuşan yüreklerin toprağa diz vuruşları görülmeye değerdi! Elâzığ’ın coğrafya ve nüfus olarak küçük ama gönül coğrafyamızı kuşatacak büyüklükte bir vakarı, ortak sedayı ortaya koyması bakımından Türkiye’mize anlamlı mesajları vardı.
Öncelikle, bütün Türkiye’mize sağduyu ve birliktelik mesajını; tarihi bir şuur içerisinde bizlere yaşatan Ağın Kaymakamlığına, Ağın Belediye Başkanlığına ve Elazığ’daki Ağınlılar Kültür Turizm ve Dayanışma Derneğine ve bu katılımda emekleri geçen herkese öncelikle şükran duygularımı belirtmek isterim.
Bir defa Nevruz nedir sorusuna yıllarca muhatap kalan birçok insanımız bize ait olan değerlerden uzak/ırak kalmıştır. İnsanın kendisine yabancılaşması kadar acı bir şey olabilir mi?
Nevruzla niye ve niçin hafızalara ‘bölücülük’ bir ikilem gelsin ki? Ta Adriyatik Kıyılarından Çinhindine kadar uzanan gönül coğrafyamızda, Nevruz bu milletin bayramı olarak bilinir. Ancak 2008 yılında Meclisimize verilen bir önergeyle Nevruz’un Türkiye’de de bayram olarak kutlanması yolunda geçte kalınsa güzel adımlar atılmış olması sevindiricidir.
Nevruz’a, Türk’ün Bayramı dedik, tarihi destanının günü dedik, baharın sevinci dedik, tabiatın yeniden dirilişi dedik, ‘yeni gün’ veya gün dönümü dedik!
Bugün tabiat, dirilişini şu anlamlı günde bizlerle birlikte kutluyor. Toprakla bir daha kucaklaşıyoruz. Birlikte Nevruz ateşini yakıyoruz! Baharın sıcaklığı içimize siniyor. Bir yanda kuzular meleşirken, börtü böcek uyanırken bizler, ellerimizdeki fidanları toprağa dikiyoruz. Dualarımız var, yakarışlarımız var.
Şu yeri göğü inleten bizim şarkılarımız, bizim türkülerimizdir. Ses ver yiğidim; asırların feryadına ses ver! Dizler döverken toprağı, bir hoyrat okunsun! O halay çekişinde titrerken bütün vücutlar, baharın neşesine soluklarıyla can versinler!
Nevruz günü, o bahar sıcaklığında şölenimiz oldu! “Mevsim bahar olunca gel diyorsun/ Sensiz hayat kuru bir dal diyorsun/ Gönül fermanını yağmurlara yaz/ Hasretle kapısını çal diyorsun// Bekledim, güneşin doğduğu yerde /Sevdanın, hicabın olduğu yerde/ Dermanın, yüreğin yandığı yerde/ Feleğin kapısını çal diyorsun.”
Yeni gün duasında ne deriz; Ay ışığı koynunda, Nevruzun! Tebessümü, Avuçlarına al! Börtü-böcek, Karınca uyanır. Bu sevdanın Gözyaşını, Yapraklarına sil! Su yürür, Hayat yürür ‘Yeni Gün’ Duasını, Yüreğinle oku! Toprağa nişan düşer, Çiçek tozunda, Sevdası bal! Rengârenk kumaşı halay çeker, şemsin nurundan, Gıdanı al!
Nevruz çiçeğinin gönlümüzde açtığı gün; bizim, bizlerin kavga veya ayrışma değil, tam aksine; baharın insana manevi haz veren coşkusu gibi barış, birlik ve uzlet günüdür. Bu günün önemini bizlere akademisyen arkadaşımız Kırgız diyarından getirdiği hava ile bir daha soluklandırdılar. Orada, o sunumda neleri gördük; Kırgız diyarında kutlanan Nevruz Şenliği ile bizlerin Ağın’da 21 Mart’ta kutladığımız Nevruz Şenliği bütünüyle birbirleriyle aynileşmişti. Bizlerde, Nevruz bayramını 20milyon km2’yi bulan Türk Dünyasında atalardan bizlere kalan güzelliklerle kutladık. Bu bir toydu. Halkın toyuydu. Baharın işveleriyle şenlenen bir büyük şenlikti. Nevruz ateşiyle, ‘—birlik ateşi’ gönüllerde tutuşuyordu. Türklerin geleneksel yemeği olan pilav ikramı yapılıyordu. Birbirinden güzel şiirler okunuyor, birlikte şarkılar söyleniyordu. Halk oyunları birlikte oynanıyordu.
Bu arada, Elâzığ’daki Ağınlılar Kültür Turizm Derneği bizlere ait olan bir geleneği yıllar sonrasında başlamasına vesile oldular; Sıla ile Gurbet arasında köprü kurmak, hatıralarını bir daha beraberce yaşatma kararlılığını gösterme ne kadar güzeldi. Ağın Kaymakamlık ve Belediyesi’nin bu organizasyonda çabaları ve ev sahipliği takdirlerin üzerinde!
Her Ağınlı, bir Nevruz çiçeğinin bahar coşkusunda bizlere bir daha, “tarihi güzelliklerimizi” yaşattılar! 7’sinden 70’ine kadar şu güzel diyardan bütün Türkiye’ye o kadar nazende mesajlar gitti ki; dilinize, irfanınıza, insanınıza, kendinize, toprağınıza, ağacınıza velhasılı bütün değerlerinize dost olunuz.
Dostluğa kayıtsız kalanlar bilsinler ki, bu dünyada atsız kalır! Coğrafyasına kayıtsız kalanlar bilsinler ki bir ömür boyu bahtsız kalır!
Muradımız önümüzdeki yıllarda, Nevruz Bayramı, Elâzığ’ın şirin ve akça ilçesi Ağın’da; daha görkemli, daha katılımlı bir atmosferde, sadece Elâzığ’daki Ağınlıların katılımıyla da değil; İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Malatya gibi illerde yaşayan Ağınlı Hemşerilerimizin de katılımıyla ve daha da ileri gidiyorum; Türk Dünyası Nevruz Şölenine dönüşür. Büyük düşünceler, önümüze büyük ufukları da çıkarır.
Bugünkü yazımı Ağaç için yazdığım,”AĞAÇ TOPRAĞIN NAMUSU” isimli şiirle noktalamak istiyorum;
“Ağaç için
Şiir yazmak,
Kâinatı,
Okumak gibi...

Elif deyip
Şol minareden
İbadete,
Çağırmak gibi...

İrem bağından
Bin bir cennet
Hâsılatı
Toplamak gibi...

Ağaç,
Toprak anaya
Yüz sürmüş
Hamasete
Kundak gibi…

Mihraptan minbere,
El açıp,
Berekete
Varmak gibi...

Işığa hasretmiş
Yüreğiyle
Türk’e destanını
Yazmak gibi! ..

“yeşil duvaklar”
İçinde,
“Gül bahçesine”
Dalmak gibi...

Ağaç,
Ozan’ın kopuzunda;
Süreyi alameti
Çalmak gibi...

Şehit kanıyla
Toprağı...
Mürekkep damlasıyla
Hadisatı
Yunmak gibi! ...

Ağaç,
Rahledir...
İlim ve marifete
Banmak gibi! ..

Ağaç,
Rüzgâra serinlik
Çiçeğe aşı
Dal, dal rükûda;
Hakikati
Anmak gibi...

Ağaç,
Yeşil miğferiyle
Medeniyete,
Sancak gibi...

Ağaç,
Toprağın namusu
Sevdasında,
Vatanlaşmak gibi! ..
*** **

Âdem, kâinatın soy ağacı
Kâinat,
Bir ağaç gibi!
Âdem,
Kâinatın soy ağacı…

Ağaç,
Bir çekirdek gibi!
Çekirdek,
Varlığın hülasası…

Cennet,
Bir bahar gibi!
Bahar,
Hak’tan rahmet muştusu...

Bahar,
Bir çiçek gibi!
Çiçek,
Vuslatın nur perdesi!

Bedrettin Keleştimur
Kayıt Tarihi : 23.3.2008 10:44:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bedrettin Keleştimur