Kırk Yatır’da:
Arap Baba da,Hazar da.
Diledim; Yüreğim avuçlarımda
Gece uykularına yattım; Samimi
Mesnette isnat ve inat,Vakur
Çaputlar bağladım,ilmikleri sıkıca
Seni Dilerken,Dua Dua
Ve ins ve Cin ve karanlıklar
Mücavirlerde Derkenar iken;
Hislerime inme,Diline lal düştüğünde…
Kırk Katır’da:
Harput ovasında,Muratbağında
Taşıdım Heybelerde
Azıcık Gümüş ve Kurumuş Hamur
Kül olmuşken: Kuşkonmaz otu
Allı pullu,Bindallı, Oyalı,Mavi gelin ağzı
Gam ağır basar,vurur,Nergis ölür
Dolunaya bir nazarlık takmışken
Yüreğime köz,Saçlarına Yel düştüğünde…
Kırk Hatır’da:
Bermazda,Yoncalı pınarda
Yad Ettim her anı,olanı,olacağı
Telve izlerinde,Fal kustum; Karanfil kokulu
Ceylanlar pınara pervasız koşuştururken
Aç yırtıcılar içinde,kıvrak; Bakırda tılsım
Yakamozlar yalana davetteydi
Deniz atları doğum yapar,ölürler
Kırk yıllık ömürde, Pürüzsüz tenindeyken
Elime,ayağıma karıncalar üşüştüğünde…
Kırk Satır’da:
Alkan adlı küs kalemde
Hislerimi törpüledim,Demiri erittim
Şilte bezlere kadim eyledim koltuğunu
Etamin üzerine ipek ipliklerin ile
Nakışlar dökülürken,siyah armoni
Miski amber kokulardan,Çam kozalağı
Ve üst dudağına saldırmışken…
Polenler uçuşur,Şair yazar,mısra titrer
Üreme aşkına,Çoğalma aşkına…;
İllede Yüreğime Nevrit düştüğünde….
Kayıt Tarihi : 26.5.2012 22:08:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!