Masallar kabusa dönüştü ve anladımki büyüdüm..
Çocukken,
Ne kolaydı tutturmak bir şeyi, ben bunu istiyorum diye.
Yorulduğunda yürümemek,
acıktığında ağlamak,
Bu sabah da diğer sabahlardaki gibi,
Gidişine, benzetmeler
Yalnızlığına, haller
Sana geçmeyen günler biriktiriyorum...
Şimdi o benzetmelerden, o hallerden ve o günlerden geçiyorum...
İçime salıver adının anlamını.
Mucizelerini tutuştur elime.
İçimde şekillenmeyi bekleyen bir yerin var.
Mucize bekleyişlere gebe ömrüm
Bekliyorum…
Seni bana getirecek olanı ve seni bekliyorum.
Sen, sıkılmış bir grupta Cemal Süreyya’nın “Mutsuz” adlı şiirini paylaşmıştın.
'Kim istemez mutlu olmayı...Ama mutsuzluğa da var mısın? '
Ben aşkla üstüme almış,
Bir razı oluşla dilsiz ve kimsesiz cümlelerle o yüklemi yüklenmiş,
Ömre adanmış bereketli bir toprakta kuraklığa da vardım...
Unuttuğumu hatırlamak,
hatırladığımı unutmak,
ve ummayı ummak istiyorum.
öğleden sonraki o güneşli pazartesileri...
ve hani güneş en tepedeyken ışığı vururdu gözümüze...
parklarımız, bahçelerimiz ve evsiz umutlarımız vardı...çatısız aşklarımız...
Ben sana gel demedimki, gittin…
Gitmeni isteseydim gel derdim.
Uzaktan ne de güzel görünüyordun.
Ben sana gelemeseydim… sende hiç gidemeseydin…
Hangimiz akıl almaz bir sevdayla örselendik.
Ve hangimiz ipe sapa gelmez cümleleri yalanladık.
Hangimiz aşkı geceye sattık.
Hangimiz haklı, kim suçlu.
Hangimiz yalnız o yalın yalnızlığında.
Ve hangimiz kırık dökük.
Aşk, üç harfli en uzun cümlem...
Sadece aşk vardı.
Sonra şiirlere vardı.
Ve içimde yükselen ritmi bozuk seslere.
Kaç ses, kaç dize var hatırlamıyorum.
Aşk, bu en uzun cümleyi hatırlıyorum birtek.
Kirlettiklerini çıkartıyorum üstümden.
yiliklerin yıkılıyor üstüme.
Sövüyorum sana, utanarak dilimden.
Burası kış, açmaz ektiğin bu çiçekler deyip,
Elimle ektiğim çiçekleri koparıp kökünden,
Bak bu kalbim…
Bunlar ellerim…
Bu ben…
Bu da bendeki sen dedim, açıp gözlerimi sana…
Kalbi tavaf eden bir aşkla...
Bir ibadet gibi…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!