Ruhumu dinlendireyim diye
Açıldım bugün engin denizlere.
Bembeyaz bir kuğunun kanatlarına takıldım,
İnce uzun boynuna kollarımla sarıldım.
Kar beyaz tüyleri uçuşuyordu rüzgar da.
Yavaş...........
Her gün…
Yeni bir güne merhaba deriz…
Sabah olur…
Kalkarız yatağımızdan…
Giyinir…
Kuşanır…
Yeryüzünde ki en kutsal meslektir öğretmenlik…
Gencecik bedenleri heykeltıraş gibi şekillendirir,
Dimağlarını güneş gibi aydınlatırsınız.
Bilseniz o kadar güzeldir/ki! Bu duygu…
Tarifi mümkün değildir ki sizlere anlatabileyim.
Bir kere bu meslek kanınıza girmeye görsün,
Benim iki kedim var
Evim de
Yalnızlıklarımı paylaşırlar
Hep benimle.
Birinin adı Çapkın
Diğerinin ki Efe
Yine sensiz…
Yine yalnız oturmuşum…
Dalmışım hayallere.
Bir elimde cigara…
Bir elimde…
Bir bardak demli çay.
Ah! ..
Leylim le yar…
Aşkın hançeri kalbimi
Deler deler durur yar.
Kalbimden akan kanlar
Gözyaşım olmuş,
Gittiğin gün…
Benide zincirlere vurup gitmiştin.
AL! Buda benden sana…
“Bir ömür boyu acı bir hatıra olsun” demiştin.
Anıları avuçlarıma bırakıvermiş…
Haydi! “sıkı sık tut onları…
Seni ve Beni
Birbirimize…
Fiyonk yapıp bağlamışlar…
Asla çözülemesin diyede
Orta yerinden…
Gemici düğümü atmışlar.
Kaldırdım başımı…
Bakıyorum gökyüzüne
Hüzün yıldızları dolmuş yine…
Meğer ne kadarda terk edilen
Âşık varmış yeryüzünde…
Her birinde ayrı hüzün
Sis bürümüş…
Yüce dağların zirvelerini…
Kahpe tuzaklara gebe kalmış…
Gecenin karanlığı…
Hainler…
____Mevzilenmiş köşe başlarına…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!