Unutamamak yoktur
Geçmişin hatırası vardır.
Sen; geçmişimin hatırası
Geleceğimin yazılmayacak yazgısı
Üç deyince rafa kaldırıyorum senli günleri...
Korkarak açıyorum gözlerimi...
Orta yaşta bir cerrah,kolumdan tutuyor. Sakinleş diyor geçecek. Kanmıyorum. Elinde iğne kabalaşıyor sonra. Yanıyor canım.
Ve şimdi yazmaya başladım,kollarımda iğne izleri.
An gelir geceye özenirim
Özenmekle kalmam
Bölerim ortadan ikiye
Bir yanı gece yarısı
Bir yanı yürek yarası...
Yüreği yananların zehiridir gece
Aşkım,nefesim,ruhum,gözümün nuru,
Yok artık o diyorlar.
Doğru mu tüm bunlar?
Gel ve inkar et nolur.
Sen!
Gidişin değdiğinden beri gözüme
Utangaç çocuklar gibi
Elimle kapatıyorum yüzümü gözümü…
Yoo,utanmıyorum da
Olsun,görmesinler işte ağladığımı,
Bilmesinler ardından ne kadar çaresiz kaldığımı.
Kızılca kıyametler kopuyor içimde
Sonra bakıyorum
İsrafil (a.s) daha üflemedi Suru
Bu olsa olsa küçük kıyamet.
Yüreğimi koparan,
Aklımı dar ağacında sallandıran,
Yokluğunda kendimi avutamıyorum.
Arkandan baktıkça
Yokluğunun sonunu, hiç bir umut sokağına bağlayamıyorum...
Yoldan kim geçse durdurup soruyorum
"Nerede O? "
Yokluğun diye bir şey yok bende.
Ellerin var,
Masamda yarım kalan içki bardağın
Kenarında dudak izin,
Hayatımda ise açtığın yara izin...
Zamanla kıyasıya yarış halindeyim
O geçtikçe günleri
Ben yaşadıkça kendimi tüketiyorum...
O her saniye öldürürken yeni bir günü
Ben alıp karşıma beni
Savurduğum her sözün ucunu
“Aklıma gelişlerinin her gidişinde
Beraberinde aklımı da götürüyorsun peşinden”
Bu yazının devamında,bıraktığın acıları anlatmayacağım ilk defa.
Böldüm bugün hayatımı ikiye ve çıkarttım gidişini anlatan bütün kelimeleri. Bir bir toplayıp anılarımı,gelişlerinle çarptım yüreğime. Bilsem de hayatımdaki en büyük bilinmezin sen olduğunu,inadına çekip yüreğimi köşeye,seni eşitledim ben kalbime…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!