nesin sen
zehir gibi dumana boğulduğum
dört yanımı saran kahır
ve aklımı açan yalnızlık kilidi
kendime dair ne varsa düşündüğüm sana beslediklerimdir
geceyi sarmış dolu bir ay vaktinde
gümüşe çalan ışık sızmaları
ve altın dökümü sarızambak açımları bıraktım bir kenara
arkandan baktığım o mutsuz yerdeyim
ay her on dördünde yine ay
gece her dolanımdan sonra burada ve ben mecburum
kalbim asıldığı yerden kan taşır beynime.
koynundaymış gibi bir aynanın görürüm hayal aceleciliğiyle
yüzüme bir fırtına çarpar
yok gibi uzaksın
taradığım bütün haritalarda yoksun
adın eşkâlin ve gözlerin hiçbir haritanın topografyasında değil
kaybolan bir kara parçası
akmış buhar olmuş bir deniz
sen nesin
sahi sen nesin
mutlak mutsuzluk mahşeri mi
kuşaktan kuşağa söylenmiş bir efsane
nesin sen
gözlerinden ırmaklar taşıran
ve memelerinden süt sabahlar açan
kaşlarına bulut değen bir anlatılmaz cennet misin sen
asırlar boyu gizli sevişilmiş bir ilahe mi
bir alıcı kuşun hedeflendiği güvercin misin sen
düşman mevzisine girmiş infilak etme üzere olan kaygımı
yoksa dost yüreğe düşen bir ıslak hasret misin
ikisini de barındıran korku musun sen
nesin sen
tanımı olmayan bir bulut seyahati
ya da tanrısına kapanan rüzgâr mısın sen
iyisi mi ben anlatım seni
bir kervanda ipek kumaşların arasına güzelliğini sarıp
ibrişim ibrişin gözlerime lal edeyim
terli bedeninde toprağın uykularını çekeyim güneş gibi
Dicle’de suya indireyim saçlarını ve onun alevindeki dansı
bedeninin coğrafyasını suya kavuşturayım
kavrulmuş çocukların umudu edeyim nefes alışını
narçiçeği selamı vereyim her seherden her akşama
ve bir elin yar! göğsümde sürgün olsun
ben anlatayım sesinin sarp kayalıklardan akan rüyasını Cilo’da.
bir sevdanın Mezopotamya kıvrımlarında yaratılışına şahit edeyim
sen nesin
iyisi mi ben anlatayım seni
bitmeyen yalnızlığımda tutunduğum çaremsin…
ağustos 2009
İrfan Sari 2Kayıt Tarihi : 4.8.2009 21:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
mutlak mutsuzluk mahşeri mi
kuşaktan kuşağa söylenmiş bir efsane
nesin sen
gözlerinden ırmaklar taşıran
ve memelerinden süt sabahlar açan
kaşlarına bulut değen bir anlatılmaz cennet misin sen
asırlar boyu gizli sevişilmiş bir ilahe mi
bir alıcı kuşun hedeflendiği güvercin misin sen
Bu güzel şiirler için,tebrik ederim
Mustafa Yiğit
kutluyorum güçlü sesi..
namık cem
TÜM YORUMLAR (3)