Çiçek koklamak yasak mı artık ey ölüm
O dağın ardına gitmek tuzak mı ey ölüm
Önce şehirler sarmaş dolaş oldu müstear isimler arkasında
Bir hayalin peşinde koşmayınca yazılmazmış şiirler
Acı sinmeyince tadı yokmuş hiç birinin bu böyle yazılasıymış
Kediyi öldüren merakı da öldürdü ölüm
Sermayeyi kediye yükledi ölüm
Hayal meyal hatırladığım şiirler vardı yolunu bilmediğim dağlarda
Fotoğraf karelerini sakladım sonra günahlara
Öksürükler hapsolmuş zindanlı kalelerin kapılarına
Hayayı şiirlere katıyor ölüm
Münkeri Nekiri çağırıyor ölüm
Ay yüzüne muştular vermek gerekirdi o serabın
Üzülme demeliydi, bu şiirler yoldan çıkarmaz seni
Sen Ayşe olmalıydın bunca namussuzluğun içinde
'ben yandım aşkın nârına
meyletmem dünya malına
ben ölürsem mezarıma
gelme gayrı gelme leyli...'
Neşet Ertaş
İki keklik kanadını sürüsün
Kanadı kırık, öksüz yetim büyüsün
Felek tek kurşuna yüreğimi çürütsün
Koca anam gözü kanlı karalar bağlasın
Ziyam kara toprakta küfler bağlasın
Ah Amelia
Savur saçlarını
Savur rüzgarda
Danset
Danset sıcak yaz akşamlarında
Üç dilek hakkı veriyorum sana
adın sende kalsın
soyağacın, vukuatlı nüfus kayıt örneğin
telefon numaranı da istemem
ıslak saçlarının kokusu izdüşsün gözlerime
bir yangından arta kalan sözlerime
belki yağmur olup
Baharı kovalıyorum ardında
Yürekleri ısıtan güneşin habercisi sözlerin
Gözlerin
Kör kurşun
Yalnızlığıma çare olacaksın
Biliyorum
Belki bir gün bir şiir yazarım
Içinde bahar olur, yağmur olur, kar olur
Kardelenler açar gönlümde
Barak olur, bozlak olur, türkü olur
Belki bir gün bir şiir yazarım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!