Temize çekince tüm olanları, acıdım,
Durdum sarının ortasındaki maviye,
Saygıyla eğildim.
Aldım tüm yağmurları cebime,
Gittiklerimden bile gittim,
Yitti tüm boncuklar, eridi boz bulanık toz bulutu.
Kırılan ayna sakladı sırına
Kıranın aksini
Batacak çaresiz habersiz
Acıtacak kırmızı
Kayıp parçaları
Kendini görecek ilk ve son defa
Düşmek düşünmek kadar,
Tüm doğmamış çocuklar kadar sahipsiz, anılmadan
Ve yağmur yağar üşür hava.
Saplı kalan kasımlar,
Artık kimsenin hatırlamadığı anılar arşiviyim.
Uzay sonsuz boşluğunun gizli kutusunda biriktirir
Nasıldı:
Taş seker, deniz köpürür
-beyazı tuz akisli avucumda yok olur.
Ayaklarım taş, gözlerin sözlerin.
Bir hanisi vardı mutlak,
Yanından geçtiğim ve görmediğim.
Geçmişten dönüp gelirse mektup
Ulaşmayacağını bilerek yazılır cevap ki çok geç
Mektuplar asla yazıldığı bugünde varmaz adrese
Bugün demek ne demek biz bildik
Ya adres bizdiysek
Dur yazma demek gerekti
Silkeledim tozunu,
Bir odadan diğerine taşınır gibi,
Zamanın bir boyutunu düşürdüm yakamdan,
İstemeden bu yolculukta bozuldu
Aksin, senin önüne geçti
Güneşi tutan ay gibi
yazmak zorundayız,
başka çaresi yok
kafamızda dolanan yüzleri susturmanın.
gerçek dön yüzünü duvara,tek ayak üstüne cezalısın.
sırt üstü yatıp,
tüm dünyayı ters hayal etme nöbetinin yorgunluğunda,
Bütün ölçü birimlerinin azat ettiği bu noktada
Upuzun uzanıyor
Bitmek bilmeyenin bir göz kırpışı kadar olduğu;
Ses ve sessizlik,
Bakış ve karanlık,
Aynı kapta sıvılaşan tüm yaşam.
Uykusuzlukta mı, şiirlerle köşe kapmacada mı
Yitirdim gerçekliğin izini?
Bu kalabalık uğultu;
Ne hayat o kadar kötü,
Ne ben o kadar iyi;
Bir arada uyumsuz renkler gibi,
Anılması imkansız anılardan kaçar gibi mi
Durmadan tekrarladığımın dudağıma yapışması mı
Sorular soru değil mi
Bir saygı duruşu eskiyen her şeye
Altını kırmızıyla çizdiğim kitaplar kaybolduğundan beri
Yitirdi gerçek hükmünü bende
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!