Bazen, bir televizyonun karşısında, biz onla o bizle.
Geziyoruz dünyanın dört bir tarafını kendimizce;
Bilet yok, pasaport yok, sorgu soran hiç yok,
Her şey serbest, gez babam gez.
Kâh haberlerde, kâh magazin de
Hayatın çoğunluğu paparazzi belki de...
Kurtlar Vadisinde, sonrası tabiî ki Irak’ta.
Kâh kar yağmış İstanbul’a,
Türkiye’min her tarafı bembeyaz.
Kimi yer yağmurlu, kimi zemheride…
Zemheri karanlığındaysa,
Beyazın güzelliği ısıtmış evsizi,kalınca statta!
Her şeyde var bir hayır da, hayır ararsan çok.
Bazen de bezdirmiş rehin kalmış arabasında.
Kimisinde soba, uğraş dur kömürle odunla,
Buluyorsa tabi o zaman mutlu.
Bulamıyorsa o da bir ayrı çaba…
Kimisinde kalorifer,
Isınıyor hali vakti yerindeyse.
Bazen balkondayım, evimdeyim oh şükür tanrıya.
Ya evim olmasaydı?
Isınamasaydı yavrucaklarım?
Ya bir aş veremeseydim onlara?
Sanki korku filmi!
Neyse bir an kaptırdım haberlere.
Ama madalyonun diğer tarafı o korku filmi.
Evsizler, açlık.!
Işık yanıyor bakıyorum her evden,
Dışarıdan bakınca aydınlık.
Ya içinde yaşayanlar?
Kâh kavgalar, kâh kahkahalar ve çocuk sesleri!
Kimi ağlamaklı, kimi şen.
Kimi yerde hasta, kimi evde ölüm,
Kimisinde de var düğün!
Hepsinin yananı değişik, rengi değişik.
Sarı, beyaz, bazıları loş, kimide alaca karanlık.
Yaşam, bir iniş çıkışlar yokuşu gibi; bir bakarsın
Vurmuşsun dibe, bir bakarsın fırlamışsın en tepeye!
Bazen de bir anda her yerdesin, kâh orada, kâh burada.
Ve ben şu an evimdeyim.
Şubat 2006
Şebnem GürselKayıt Tarihi : 11.4.2006 14:22:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (2)