Dolunayı kıskanan,
Büyükayı. küçükayı yıldızlarının
Birbiriyle yarış ederek
Petrol mavisi denizin
Oynak ışıklarına düştüğü,
Suskun martıların sessizliğinde
Yakamozlarla dans ettiği
Göz kapaklarımın hiç birleşmediği
Kan çanağına dönmüş bir çift göz
Altlarında torba torba şişlikler
Gönlümde hasreti bitmeyen sevdalar
Kanlbimde sensizliğin inleyişi
Ve, ve dayanılmaz yalnızlık,
Yollarımı bağladı sabaha.
Beline dökülen
O sarı saçlarının beni bağladığı gibi...
Karşımda ufukta beliren sulietin
Önümde, sahil kumlarından yaptığım
Resim tablosu...
Seni çizmişim bilinçsizce güzelim
Seni çizmişim o kumsala.
An oldu elimdeki kadehten
Şarap döktüm saçlarına,
Saçlarının, şarap rengi olmasını
An oldu o sulietin ufuktan
Kopup kum tuvale düşmesini,
Sonra da göğsüme dökülüşünü,
Hayal ettim...
Hayal ettim seni güzelim,
En küçük hücreme kadar
Dudaklarında belli, belirsiz
O tebessüm, o gülüşün varya!
Varya o gülüşün...
Sonra da o tepeden bakan
O küçümseyen gözlerin
O bakışın gözleri,
Varya o gözlerin...
Kumsalın yuttuğu şarap gibi,
Hücrelerime ayırdı,
Yok etti beni, eritti...
Aşk dediğin bu mu be güzelim?
Aşk dediğin bu mu?
Sevginin ölümsüzünü istediysem,
Beni yok et demedim ki!
Sahi, dün gece,
Sen neredeydin?
Bir gülümseme kadar
Bir kublecik beste kadar
Yere düşen bir damla kadar,
Kriz anında insanın,
Bir damarının tıp edişi kadar
Ya da ölümlerden döndüren
O öpücüğün süresi kadar
Beni hatırladın mı?
Hatırladın mı beni...
01.06.2007 - Söke
Suat TutakKayıt Tarihi : 2.6.2007 10:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu benim anlatımım. Yorum sizlere ait.

TÜM YORUMLAR (1)