Nerede Ecdad, Nerede Biz...

Namazlarını sağından solundan uçuşan mermiler altında kılan bir ecdad,
Ve keyfiyetle terk edilen namazları milletimin...

Şehidimizin al kanı,
Ve yüzlerimizin karası...

Yozgatlı Kınalı Hasanın başında ki kınası,
Ve manikürlü parmaklarımızın teninde tütün acısı...

250 kiloluk mermiyi ALlah deyip kaldıran Seyit Onbaşı,
Günahlarının zincirini kıramamış bir neslin kalmamış bile başı...

Baban gelirse çağır ha diyen kadınları Çanakkalemin,
Evin yolu aklına gelmeyen nesliyiz ümmetinin.

Kasap Abdullah' la Kul mehmet nerede hani?
Avustralya ordusu onlarda oldu mazi…

Yüzü yeşil boyalı kadın mücahidesi kurtuluş savaşının,
Silahımız yok diyen erlere verdiği cevabı işittin mi?
Silahın yoksa yerden üç taş alıp Bismillah deyip atacaksın,
Peygamber muştusuna ancak bununla ulaşacaksın…

Kahraman Hatice’ ye ismini sorsalar o Ahmed derdi..
İşte ecdadının kadınları bile onu böyle severdi..

Ol Resul böyle sevgiye asırlar sonra,
Çanakkale savaşında mukabele ederdi…

Edincikli er Mehmet parçalanmış koluyla komutanına seslenir,
Allah aşkına komutanım kes şu kolumu,
Allah için cihad ile başımda feda olsun derdi.
Mehmetin kolu üzerinde ayyaşlar,
Şimdi meyhane faslı yapıyorlar…

Düşmanımız susuz kalmıştır diyerek savaşta,
Osmanlı yükledi damacanaları katırlara,
Düşman birlikleri hayrette, şaşkın,
İşte erlik budur,
Budur emri üzre yaşamak Hakk’ ın..