(sokak çocuklarına ithafen)
-Bir baba yeni sevgilisi için eşi ve oğlunu terkeder. Yıllar sonra oğlu ile karşılaşırlar…
- Görmediğimiz, ya da görmezlikten geldiğimiz hayatlardan bir esinti…
- Sokak çocuklarına ithaf ediyorum-
Yıllardır neredeydin baba,
Yıllardır hangi cehennemdeydin?
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Anneler kadar babalar da kutsaldır en büyük görev babalara düşer aslında ama gerçekten baba olanlara. yüreğiniizi kutlarım kaleminiz hiç susmasın gönlünüzde tbrk ederim Sevgilerimle
şiiri okuyunca babamın kıymetini çok çok iyi anlıyorum..şairi yürekten kutlar kaleminin daim olmasını dilerim..
GÜNÜMÜZÜN EN HAZİN SORUNU SOKAK ÇOCUKLARI ONLARA SAHİP ÇIKAMADIÜIMIZ İÇİN SONUNDA BİRER SUŞ MAKİNASI OLUVERİYOR BU SAHİPSİZ ÇOCUKLAR HALBUKİ ONLARDA BİR ANADAN BİR BABADAN DOĞMA SAHİP ÇIKMAYAN BABALARA LANET OLSUN
HEPİMİZİN YANIBAŞINDA FAKAT VARLIKLARINI BİR TÜRLÜ KABÜLLENEMEDİĞİMİZ KİMSEZİLERİN DRAMINI DUYARLI YÜREĞİNİZ YÜZÜMÜZE BİRKEZ DAHA HATIRLATTI TEBRİKLER BU GÜZEL YÜREĞE KALEMİNİZ DAİM OLSUN
Kutlarım Bahri bey kardeşim. Kanayan yaralardan birine parmak basmışsınız. Çok güzel olmuş, ancak şurası bir gerçek ki bugün ki sokak çocuklarının asıl nedeni yönetimlerin yetersizliğinden kaynaklanıyor. Yasalar o sokak çocuğunu sokaktan alıp askere gönderiyor ama askere gidinceye kadar ki zaman da arayıp sormuyor. Sadece onların bir suç makinası olduğuna ve dışlanmaları gerekliliğine karar veriliyor. Onların topluma nasıl kazandırılacağı hiç birzaman için düşünülmüyor. Saygım ve sevgimle kalın.
Ruhi HATUNOĞLU
Bu şiire yorum yazamam,çünki hikâyesi çok acıttı gönlümü...
Sadece vatanî görevde sağlık ve başarı,belki de sonra kasderden ummadığınız bir lütuf dilerim.
Saygılarımla,
Üna Beşkese
sokak çocuklarının hayatlarını bir güzel anlatmışsınız daha önemlisi onlara sahio çıkmayan duyarsızlığı eleştimeniz daha da güzel yönü şiirin
herkes bir şeyler söyle bu bhusuta hep birileri yapsın düşüncesi hakimdir hiç bir kişi ben yapayım demez devlet babaya nerdesin demek geldiiçimden amma o da bu günlerde kendi yandaşlarını doyurmakta kendi oy makinalarına kömür dağıtmakla meşgul
Nerdeydin Baba? (sokak çocuklarına ithafen)
- görmediğimiz yâda görmezlikten geldiğimiz hayatlardan bir esinti…
- Sokak çocuklarına ithaf ediyorum-
Yıllardır nerdeydin baba
Yıllardır hangi cehennemdeydin
Vicdanını hangi virane kollara hapsetmiştin
Annem nerde eminim ondanda bihabersin yoktur haberin
Ben söyleyeyim; senden sonra geliri yok, bebesi açtı
Dayanamadı fazla namusuyla bir kocaya kaçtı
Güya adam bana da bakacaktı
Affedersin meğerse adam tam bir hiçti
İşkence işkence sanki her gün kanımı içti
Dayanamadım daha fazla evden kaçtım baba
Annem beni çok aramış
Elinde resmimle yollara üşüşmüş
Duydum ki aylar sonra;
bensizliğe dayanamamış zavallı kalbi
kalbine yenik düşmüş!
Mezarını bile bilmiyorum baba
Sormadım bile o suratsız adama
Doya doya sarılamadım senin yüzünden anama
Keyfin yüzünden bizi sattın! sattın sen baba!
Ya ben neler çektim biliyor musun?
Asma kafanı öyle
Vicdan azabı çekermiş gibi
Ağlama boşuna yalandan
Dinliyor musun?
Üvey baba böyle yaparsa
Başkası neler yapar dedim
Kimseye sığınamadım gidemedim
Yedi yaşındaydım daha devlet yurdu
Okul yolu bilemedim göremedim
Soğuktu sokaklar
Para yok pul yok
Ev yok bark yok
Ana yok baba yok
Sıcak bir yatak yok
Yok, yok yok…
Çok korkardım ilk zamanlar korkudan titrerdim
Açtım çoğu kez titrek ellerimle dilenirdim
Polisten zabıtadan kaçar kaçar gizlenirdim
Anne baba elinden tutup yürüyen çocuklara bakar
Bakar imrenirdim
Bir süre sonra beni sokak çocukları buldular
Tez kaynaştık bana arkadaş oldular
Tarla başının tenha köhnemiş derme çatma evlerinde
Bana su çekmiş ıslak bir yatak birde bali sundular
En azından yalızlıktan kurtulmuştum
Park köşelerinde banklarda yatmaktan yorulmuştum
Sığınacak bir dört duvar ve arkadaşlar bulmuştum
İçin parçalandı değil mi?
Dur daha bitmedi sitemim baba!
Arkadaşlarım sokakların kurdu olmuşlardı
Hayatta kalmak için çalıp çırpıp adam yolmuşlardı
Bana da öğrettiler hünerlerini tek tek biçim biçim
Başka çarem yoktu baba hayatta kalmak için
Her ne kadar artık bende bir kurt olsamda
Dağlarda her zaman sis olmuyor
Her gün koyun kuzu geçmiyor bu yollardan
Zaman zaman ayılarla da boğuştuk baba
Bak bu suratıma utanma!
Bali den nasılda şişmiş değil mi?
Sadece bali mi kaç ayının tokat izi var bu yanaklarımda
Kaç polisin parmak izi var bu kulaklarımda biliyor musun baba?
Kimsecikler sahiplenmedi bizi elimizden tutan olmadı
Düşene bir tekme misali yedik herkesten sille tokadı
Kanunun nizamın bizde yoktu artık adı
Kaç sabıkam olduğunu bende bilmiyorum baba
Görenler it dedi köpek dedi sineye çektim
Ama i. oğlu i. O... çocuğu dediler guruma yediremedim
Benim anamda belli babamda dedim
Çektim falçatamı yaraladım kaç kişinin kanına girdim
Bu ellerde kaç kişinin kan izi var baba bilir misin?
Her zaman kaçılmıyor zabıtadan polisten
Kaç kez içeri girdim kaç kez salıverdiler yaşı tutmuyor diye kodesten
Saymadım kim bilir kaç sokakta kanım dökülmüştür
Bak baba kollarıma bunlar yediğim sopalardan kırılarak bükülmüştür
Doğru söyle şimdi biz böyle yaşarken
Sen annemi ve beni kaç kez hatırladın
Kaç kez aramak geçti bizi içinden
Kaç kez o kadın tarafından izin verilmedi buna
Emri ile bağlandın
Saysan birkaç defayı geçmez değil mi?
Oysa ben!
Oysa ben her gece başımı ıslak yatağa koyduğumda
Seni de annemi de hatırlardım
Yalan yok sana olan kinimi nefretimi kusardım
Anneme ise küçücük yüreğimle dualar yapardım
Bazı geceler o köhne duvarlar sanki üstüme üstüme gelirdi
Yatak tan çıkar dışarı kaçardım
Issız tenha sokaklarda bir kuytu bulur orada yatardım
Kaç kez uykularımdan kâbuslarla kalkardım
Sıcak kelimesi bize yabancıydı baba
Ama ben yinede soğuktan hep korkardım!
Diğer çocuklar gibi oyuncaklarım olmadı baba
Bez bebeğim oyuncak arabam yâ da bir bisikletim olmadı
Gündüz park ve Bahçelerde bize yasaktı
Aileli çocuklar oynardı
Tek oyuncağımız misket ve kendi aramızda ki kumardı
Ama o çocuklar korkaktı geceden korkarlardı
Gece biz giderdik parklara iki farkla
Bir karanlıkta oynardık diğer çocuklardan farklı olarak
Birde salıncağa bindiğinde arkadaşımızı biz sallardık
Bayramlar evet birde bayramlar vardı
Öyle her bayramda yeni elbiselerimiz olmazdı
Hoş kimse bizim bayramlarımızı hatırlamaz kutlamazdı ya
Yine de arkadaşlarımızla yanak yanağa öpüşürdük
Acıları unutur o gün oyun oynar ve gülüşürdük
Birde duydum ki bayramda mezarlıklara gidilirmiş
Ölülere kur’an okunur dualar edilirmiş
Hoş kur’an kitap bilmem ya dua etmek için
Giderdim anneme
Elimde parklardan çalınmış bir demet gülle
Hani annemin mezarını bilmiyor muydum evet bilmiyorum
Nadirde olsa sokaklar da insafla başımı okşayan her adama
baba demedim ama
Sahipsiz bulduğum her anne mezarı annemdi
Güllerimi koyardım başucuna ben sesli dua ederdim
O’da beni sessizce dinlerdi
Kaç gece ateşler içinde uyandık soğuk yataklardan
Kaç arkadaşım can verdi kollarımda biliyor musun?
Hastalıktan!
El bebek gül bebek büyümedik sıcak yataklardan
Bu yaşa gelmek tombaladan çıktı baba bize tombaladan
Ne oldu baba bu acıya dayanamadı değil mi o taş yüreğin
Bakıyorum gittikçe daha çok ağlıyorsun
Hep bu günü beklemiştim seninle karşılaşmayı
O yüzüne bir kez olsun tükürmekti tek dileğim
Ama gözyaşlarınla şimdi yüreğimi burkuyorsun
Yıllar sonra karşıma gelmiş
Benden af diliyorsun
Aslında sen bunu hiç hak etmedin baba biliyorsun
Şimdi “o utançla” karşımda boyun büküyorsun
Neyse baba utanmakta bize öğretmediğin ardandır
Benim içinse baba deyip birine sarılmak zarardansa kardandır
Şunu bil ki sana karşı kalbimin yumuşaması
Benim yıllarca döktüğüm için başkasında görünce
Dayanamadığım o gözyaşlarındandır!
Yalnız geç buldun baba beni
Devletim gibi geç hatırladın
O sokaklarda beni unutan
Sadece yaramazlık yapınca kulağımdan tutan
Devletim beni hatırladı vatan görevine çağırıyor
Bak! oğlun adam olmuş vatan sınırlarında nöbete gidecek
Eğer oralarda vatanına düşman olarak yetiştirilmiş
Bir kalleş kurşunu yemezsek şayet
Söz veriyorum sana bu hasret bitecek
Yalnız senden bir ricam var baba
Bilmiyorum evinde var mı başka kardeşim ama
Sokaklarda var yüzlerce binlerce sahipsiz kardeşlerim
Senden onlardan hiç olmazsa biri için
Evinde sıcak bir yatak sabahları sıcak çorba ve şefkat isterim
Ver elini öpeyim helalleşelim baba
Eğer oralarda ipe sapa gelmez bir kör kurşun
İsabet ederde şehit düşersem arkamdan hiç ağlama
O evine aldığın kardeşimi öp, okşa sev benim yerime
Ben bilirim çünkü anne babasızlığı yuvasızlığı
Kurşundan kötü işlemiştir ciğerime
Ben affettim seni Allah'ta affeder umarım
Ben hakkımı helal ettim sana baba
Sende hakkını helal et bana ben artık gideyim yavaştan
Her ne kadar bir sahibimiz olmadıysa da
Her ne kadar hayatta kalmak için bu vatan da
Çalarak çırparak yasadıysak da
Devlet yine babadır vatan yine anadır
Canım kurban olsun bu vatana!
Canım kurban olsun bu ay yıldızlı bayrağa!
Bahri Gören
KİM İNSAN?
Soğuk taş kaldırımda
Boylu boyunca,
Uzanmış yatıyor bir insan,
Bir insan diyorum, bir insan!
Sanki bir hayvan,
Sanki bir çuval,
Sanki bir çöp yığını.
Geçenler insan,
Geçenler de sanki bir insan (!)
Öyle ilgisiz,
Öyle duyarsız,
Ve merhametsiz.
İğrenerek bakıyor, yüzünü buruşturup.
Duygusuzca mırıldanıyor:
'Tinerci, kafayı bulmuş.'
Sormuyor 'neden? '
Sormuyor 'niçin? '
Sormuyor ki 'kim? '
Yanıyor içim, içim yanıyor.
Bir ses geliyor derinden:'açım.'
Kara bir çuval,
Kıpırdayan çöp,
Yaralı bir hayvan gibi kıvrılmış
Bir delikanlı.
Kirli yüzünde aralı kızarmış gözler,
İnleyerek dökülen çâresiz sözler.
Acıktıkça yemiş tırnaklarını,
Siper etmiş gözüne kirli parmaklarını.
Kapayın kulaklarınızı ki,
Duymayın sessiz çığlıklarını,
Kapayın gözlerinizi,
Görmeyin çâresizliğini.
Hattâ itin ayağınızla, yolunuzu tıkamasın.
Ya da çağırın çöp arabasını,
Telefon edin belediyeye,
Göz zevkiniz bozulmasın.
Ah!
Ağlarsa analar ağlar,
Anası yok ki ağlasın.
Hâlenur Kor
14 Ocak 2000 İst.
KİMSESİZLER
Kaldır başını yavrum,
Utanma!
Utanmayı unutanlar utansın.
Yanarken tepelerinde bin mumluk ışık,
Görmeyenler gözleri açıkken,
El yordamıyla gidenler.
Sönmüş kandiller gibi yürekleri kapkara,
Ruhları matlaşmış sevgisizlikten.
Gözlerine bir is perdesi çekmiş ki para,
Sanki götürecek mezara…
Seni çocuğum, seni
Görmeyenler utansın!
Kaldır başını utanma,
Utanmayacaksın!
Bir bilsen gözlerindeki aydınlığı,
Ellerinde umut tomurcukları,
Yüreğinde ateşle
Sen güneşten de sıcaksın.
Uzat; ver elini bana,
İçimde çalkalanıyor deniz.
Sen benim geleceğe çizdiğim iz,
Güzelliğe ektiğim Tohum,
Boy vereceksin bir gün, biliyorum…
Şimdi büyük sandığın,
Bakışıyla utandığın bir sürü cücenin
Atlayacaksın bir adımda üzerlerinden.
Elimi Tut!
Sen de diğerine uzat elini, sıkıca tut.
Unutma, bir hiçtir
Haksızlığa susan dil,
Doğruyu duymayan kulak,
Gerçeği görmeyen göz.
Sen insansın, tertemiz.
Ver elini bana, içimde çalkalanıyor deniz.
Sen,
Sen benim geleceğe çizdiğim iz…
Hâlenur Kor
Aynı duygularla yazdığım iki şiirimi ilâve ediyorum.
Güzel ve duyarlı şiiriniz için sizi kutluyorum. Hâlenur Kor
hassas yürekli güzel insan...Çok güzel olmayan bir sosyal yaramızı çok güzel bir şekilde izah eden hassasiyetinizi alkışlıYORUM...Tam p.la+Listemde vardı şimdi bir daha okudum..
Sevgili Reşidenin '' Ben Bir Sokak Çocuğuyum'' şiirinden sonra okuduğum..Toplumun kanayan yarası olan sahipsiz çocukların yaşamından kesitler sunan bu şiiri de hüzünlenerek okudum..herşeye rağmen ..evet DEVLET BABA ..VATAN ANADIR..ayakta alkışlıyor ve şairini kutluyorum...Duyarlı yüreğe Tebrikler ve tam puan..
Bu şiir ile ilgili 130 tane yorum bulunmakta