Dünyaya geldim geleli, bildimbileli, öğrendiğim öğreneli, sayısız öğretileri hıfzettim.
Kolay olanlarına, nefsin şeytani duygularına bazen esir oldum, etkilerinde soruşturmalar, münazaralar, kavgalar yaptım iç dünyamda
Bazan galip; bazan mağluplarda seyyahlaştım. Sorularım bazan cevapsız baxan anlamadığımın farkına vardım Mevlana sözleri misali anladığım kadardım aslında. Anlamak istediğim kadarlarda yüzdüm, yüzleştim. Çok nadiren ruh bedenimle anlaşmalara, akitlere baliğ oldum.
Derinleşmeden yükselinmiyor bilgi dağarcığında. Sinen acımadan olgunlaşmıyor kuyruk acılarım.
Niye, nasıl, miçinlerde kaybolurken bir bakıyorum, bir sohbete gidiyorum, bir kitabı açıyorum. Bir iki üç derken sayfalarda kendimi görmek istiyorum ve geliyorlar. Sınıyorum nefsimi, mutlak gerçeklerde yüzmeye çalışıyor ve başarıyorum gibi.
Gerçek sanatı ve sanatkarımı iliklerime kadar çekiyorum. Çekiyorumki her nefes alışverişimde yalnız bırakmasın beni. Aslında O; yani yaradanım yalnız bırakmıyor beni ; ben çirkeflere gönül verirken kısa dünyalık zevklerinde bırakıyorum zihnimden onu. Sanki uzaklaştırıyorum esirek bedeni hayvani cismaniyetimle. O ki alemleri yaradan ve yarattıklarının her türlü ihtiyacını gideren. O ki sanatına saygı duyulup kısa dünya imtihanında..... Uzun seneler asırlar, sonsuz muhteviyatında hasbihaller gelsin yerleşsin yakinine.
Altyapımızı bozan dünyalıklar üstyapımızı da bertaraf etme derdinde telaşında şeytani şirkeller, müşrikler. Ben olayım derken ailen sorun oluyor arsız dünyalıkların içinde. Ben olgunlaşayım ahiretliğim yakinn olsun desen. Toplumsal alışkanlık, zorlamaların esaretinde kayboluyorsun. tanrısı para olanların içinde Şemsler, Yunuslar olmaya çalışıyorsun.
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta