Kirpiğin ucundan akıyor zaman, hasretin boynu bükük.
Sinelere saplanmış acı bir aman var, kalbin duvarları kırık, dökük.
Bocalıyor insan bilmediği bir savaşı güderken, ufkun kızıllığı sönük.
Halbuki yüzmeyi de bilmezdim ben, fırtınadan kaçarken Nuh'un tufanına tutulmuşum; nerdesin?
Sızı kanar, çaresizlerin çaresinden, eşeleyip durur maziyi içim
Kaderi dürülmüş dünün bilmediğim ellerinden, hakikatin kalemi ne biçim?
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta