Ya bu hayata yaşamayı bilmiyoruz. Ya da bize yaşamayı öğreten biri var.
Salına salına ardımızdan gelen fon müzikleri…
Ve amansız bir şekilde bizi ağlatan acı kavramlar...
Neden demeden nedensiz yaşamayı öğrendiğimiz cehennem ütopyası,
Nerde kaldı o güzel eğlenceli mahsul yetimiz...
Nerde kaldı pamuk şekerimiz.
Hayata gözümüzü tam açmadan dünya ya boş gözüyle bakmamız,
Beni bu eylül öldürecek
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Devamını Oku
Bir aşk kadar zehirli,bir orospu kadar güzel.
Zina yatakları kadar akıcı,terkedilişler kadar hüzünlü.
Sabah serinlikleri; yeni bir aşkın haberlerini getiren
eski yunan ilahelerinin bağbozumu rengi solukları kadar ürpertici.
Öğlen güneşleri; üzüm salkımları kadar sıcak.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta