Neol ve Christ’s mass'ın bizimle ilgisi ...

Hüseyin Celep
365

ŞİİR


2

TAKİPÇİ

Neol ve Christ’s mass'ın bizimle ilgisi var mı? Hristiyanların dini ritüellerini biz neden yapalım ki?

Hristiyanların dini ritüellerini biz neden yapalım ki? Onlara kutlu olsun

İngilizce orijinali “christ’s mass” (İsa’nın âyini) olan christmass noelde Mesih’in doğum günü için yapılan âyin ve kutlamaları ifade eder Eski İngilizce’de “christes maesse” olarak 1123’te ortaya çıkmış, 1568’den itibaren de christmas şeklinde kullanılmaya başlanmıştır
Bugüne kadar noel / yılbaşı / milât konularında çok şey söylendi Bundan sonra da söylenmeye devam edecektir Bir şeye karşı olmak ya da olmamak elbette herkesin kendi bileceği bir şeydir Fakat körü körüne karşı olmak yerine, böyle bir şey bilerek hareket edilirse daha insanca olurÜlkemizde noel neredeyse “millî bayram” haline getirilecek Birileri Batı için ve Batı’ya ait değerler için kendini feda edecek durumdadır
Türk milletine asırlardır Batılılaştı / Batılılaşacak diye ölümüne mücadele verdirilmektedir Bunun için harcanan eforu “insanlaşmak” için verseydik, bugün Batı, medenîleşmek için bizi örnek alıp onun için mücadele verecekti
Toplumsal değerlerin oluşumunda, Türk milleti kendine özgü birtakım kriterler geliştirmiştir Bu değerlere sahip çıkan insanlara saygı duymak gerekirken, maalesef dokuz köyden kovulmaktan beter etmektedirler
Dayatmacı zihniyete karşı insanın bütün azaları sukuta uğruyor Açık ve net bir biçimde dile getirilmiş olmasına rağmen, yaygaracılıktan bir türlü vazgeçmiyorlar Bir şeyin doğru olması onlar için önemli değildir Siz ne kadar özgürseniz, bırakınız başkaları da özgür olsun Siz neye inanırsanız inanınız, fakat inandığını söyleyenleri de rahat bırakınız gibi sözler sadece ideal sözler olmaktan ileriye gitmiyor Bütün bunları bir kenara itip, noelle ilgili bilgileri birlikte paylaşalım
Kavram Olarak Noel
Fransızca “haber” anlamındaki nowell kelimesinden gelen noel, Almanca’da “kutsal gece” demektir İngilizce’deki yule ise bütün yıl başı sezonunu ifade eder Redhouse’un “noel mevsimi” anlamını verdiği yule kelimesi, Almanca’da kış gün dönümünden sonra, güneşin ışığının ortaya çıkmasına referans veren “dönen çark” manasındaki Anglo-Sakson goel kelimesinden alınmıştır Bu kavramın köken itibariyle Hıristiyanlık’la bir ilgisi yoktur Gün dönümünün yani bu ilk hıristiyan kış kutlamalarının ismi, daha sonra bütün noel sezonuna ad olmuştur
İngilizce orijinali “christ’s mass” (İsa’nın âyini) olan christmass noelde Mesih’in doğum günü için yapılan âyin ve kutlamaları ifade eder Eski İngilizce’de “christes maesse” olarak 1123’te ortaya çıkmış, 1568’den itibaren de christmas şeklinde kullanılmaya başlanmıştır
Noel-cristmasla ilgili ve onun devamı olarak kutlanan bir diğer hıristiyan bayramı da “görünme, belirme, açıklama, dışarı vurma” anlamındaki epiphanydir Soylulara ve çobanlara çocuk İsa’nın görünmesidir
Batı kiliselerince Doğu’da gördükleri yıldız aracılığı ile yeni doğduğunu anladıkları İsa’yı ziyarete gelen üç müneccim tarafından Mesih’in ruhanî krallığının tanınması (Matta, 2/1,12) , Vaftizci Yahyâ tarafından vaftiz edildiği zaman Mesihliğinin ve Tanrı’nın biricik oğlu olmasının doğrulanmasının (Luka, 2/1-12) , ve ilk olarak Kana’daki bir düğünde suyu şaraba çevirerek (Yuhanna, 2/1-11) Tanrılığını açığa vurmasının anısına kutlanan bir bayramdır İlk Hıristiyanlık’ta epiphany, Mesih’in doğumundan daha önemliydi Bu olay başlangıçta noele bağlanmışken, daha sonra kiliseler arasında farklı tarihler benimsenmiştir Doğu kiliselerinde noel ve epiphany 6 Ocak’ta, Batı kiliselerinde ise (Katoliklik) noel 25 Aralık’ta kutlanırken epiphany 6 Ocak’ta kutlanmaktaydı Bu bayramlarda Hz İsa “evrenin nuru” olarak gelip insanların gönlünü aydınlatmıştır Bu durum Hıristiyanlık’ta belli bir tarihin yıl dönümü olmaktan çok Tanrı’nın oğlu kabul edilen Hz İsa’nın, inananlara ışık getirerek, Tanrı’nın yeryüzünde cisimleşmiş bir şekli olarak görünmesini ifade etmektedir
Meydan Larousse noel maddesinde, “Hıristiyanların İsa’nın doğum gününü kutladıkları bayram” şeklindeki bilgiye yer verdikten sonra, noelin 25 Aralık’ta kutlanmasını, papazların paganların kış gün dönümü törenlerine bağlı bulunanlarını, bundan vazgeçirebilmek için istemiş olabilecekleri yorumuna yer vermektedir
Noel’in Kaynağı
Hz İsa’nın doğum tarihinin bilinmediği konusunda Batılı kaynaklar görüş birliği içindedir Bu bağlamda Hz İsa’nın kış mevsiminde doğmadığı da kesindir (Luka, 2/8) Ancak Luka İncili’nde milâttan sonra 6 yılında yapılan nüfus sayımında (2/1-7) : ve milâttan önce 4 yılında ölen Hirodes’in döneminde doğduğu (23/8) şeklinde iki rivayet vardır Dolayısıyla bu iki rivayet arasındaki fark on yıldır Bu yüzden noelin kaynağı konusu oldukça karışıktır Hıristiyanlık’la ilgili temel kaynaklarda, noelin çıkışı itibariyle Hıristiyanlık’la ilgili olmadığı ve Hıristiyanlığa sonradan girdiği konusunda görüş birliği vardır
Hıristiyanlığın doğduğu yıllarda Doğu’da 6 Ocak’ta kaynağı çok eskilere dayanan ışık bayramı kutlanmaktaydı Söz konusu tarihte kış gün dönümü dolayısıyla, İskenderiye’de ve Yakındoğu’da törenler yapılırdı Yunanlılar da 5-6 Ocak gecesini “zamanların doğumu” (Aion) olarak kutlarlardı Aslında bu, Mısır’daki eski bir Osiris ritüelini Helenleştirmekten başka bir şey değildi Eski Mısır’da göğün bâkire kraliçesi İsis’in oğlu olan Osiris’in aynı tarihte (25 Aralık) doğduğu kabul edilir Osiris ritüelinde yeni zamanların doğumuyla aydınlığın çoğalması birlikte kutlanmaktaydı Bu bayrama Epiphany adı verildi
Putperestlerin kutladığı bu bayram a) Aydınlıklar bayramı (phata) , b) İmparatorluk bayramı (theophaneia) , c) Doğuş bayramı (geethlia) , d) Tanrı’nnın yeryüzünde belirişinin bayramı (epiphany) şeklindeki ifadelerle anlatılmaktaydı Buradaki epiphany Hıristiyanlığa adapte edilerek önce İsa’nın vaftizi olarak kutlanmaya başlanmış, daha sonra buna IV yüzyılın başında İsa’nın doğumunun kutlanması ilâve edilmiştir
Roma İmparatoru Aurelion tarafından 274’te “mağlûp edilemeyen güneş” (sol invictus) kültünün, imparatorluğun resmî dini olarak ilân edildiği bilinmektedir 25 Aralık güneş tanrısı Sol’ün doğum günüdür Dolayısıyla Roma imparatoru güneş tanrısının yeryüzündeki temsilcisi ve bedenleşmesi olarak kabul edilmiştir Böylece de politik gücünü attırmıştır Yine eski Roma’da 25 Aralık Mitraizm’deki güneş tanrısı Mitra’nın doğum günü olarak kutlanmıştır Hıristiyanlığın Roma’dan, Romalılar’ın da İran’dan aldıkları 25 Aralık tarihi, daha sonra Hz İsa’nın doğum günü olarak kutlanmaya başlanmıştır
İmparator Konstantin mağlûp edilemeyen güneş kültüyle Mitra kültünü Hıristiyanlık’la birleştirmiş, böylece onun zamanında noel ortaya çıkmıştırİmparator Aurelion’dan itibaren güneş kültü Hıristiyanlık inançlarıyla bir sentez oluşturmuştur Eski Ahid’in Malaki kitabında Mesih’in “salâh güneşi” olarak geleceğine işaret edilmiştir (4/2) Yuhanna İncili’nde de İsa’nın “dünyanın nuru” olduğu belirtilmiştir (8/12) Hıristiyanların noel gününde yaptıkları vaazlarda İsa’nın “yeni güneşimiz” olduğu belirtilmektedir Bunlar yanyana getirildiğinde “Sol ve Mitra” kültlerinin İsa’nın şahsında ve noel kutlamaları adı altında Hıristiyanlığa adapte edildiğini göstermektedir
Bir Tarih Hatası
21 Eylül tarihinden itibaren güneş ışınlarının gitgide zayıflaması karşısında putperest halk, güneşin kendilerini terkettiği gibi bir korkuya kapıldıkları için, 25 Aralık’ta güneşe kurbanlar kesip ibadet etmeye başlamışlardı Bu tarihten itibaren güneş ışınlarının yeniden yükselmeye başlamasını dualarının kabul edildiği şeklinde yorumlayarak, her yıl bu kutlamaları yapmaya devam etmişlerdir Eski Roma’da 25 Aralık bir tarih hatası olarak bugünkü 21 Aralık yerine kısa günlerin başladığı kış gün dönümü şeklinde kabul edilmiştir Bu inanca sahip olan putperest Romalılar, hıristiyan olduktan sonra da aynı inancı sürdürmüşlerdir
Bunun üzerine kilise, güneş merkezli kültün önüne geçmek için dünyayı aydınlatan “güneş ışığı” ile “salâh güneşi” ve “dünyanın nuru” olarak insanları aydınlatan “Tanrı ışığı” İsa arasında benzerlik kurarak, bu tarihi Hz İsa’nın doğum günü olarak kabul etmiş ve noel kutlamalarını başlatmıştır
25 Aralık tarihi aynı zamanda aydınlık ve güneşin, dolayısıyla Güneş tanrısının, karanlık üzerindeki egemenliğin belirtisinin de başlangıcıdır Bu aynı zamanda günlerin uzamaya başlamasının ve ilkbaharın müjdecisidir Dolayısıyla 25 Aralık eski İranlılar, Mısırlılar, Fenikeliler, Suriyeliler, Yunanlılar, Romalılar, Meksikalılar, Perulular, Hintliler ve diğer milletler tarafından kutlanmıştır 25 Aralık Keltler, Druidler ve eski Almanlar tarafından da kutlanırken putperest İskandinavlar’ın en büyük bayramıdır Bütün bu anlatılanlardan da anlaşılacağı gibi noel, Roma Katolikleri tarafından Hıristiyanlığa adapte edilmiştir ve onlar da bunu eski pagan kültünden almışlardır
Noel’in belli başlı unsurları
Noel Ağacı
Eski kültürlerden alınan noel kutlamalarına, gene pagan âdet ve törenlerinden alınan noel ağacı eklenmiştir Çünkü eski dünyada sarmaşık, defne, mersin ağacı, çam ve yapraklarını dökmeyen diğer ağaçların yaprakları ebedî gençlik ve yaşam gücünün sembolü olarak kabul edilmiştir Çam ağacı sürekli yeşil kalması dolayısıyla yeşilliğe hasretin bir sembolüdür
Noel yortusunda kullanılan noel ağacı ilk defa 1521 veya 1605 yılında Almanya’da ortaya çıkmıştır Almanlar Ren nehri kıyılarında “cennet ağacı”nı temsilen köknar ağacını ışıklar, meyveler ve parlak süslerle donatırlardı Rengârenk bezenen çam ağacının, Kelt rahiplerinin tanrılarına sungularını astıkları meşe ağacının yerini aldığı da söylenir Noelde çam ağacı kesmenin Baltık sahillerinde yaşamış Tötonlar’ın dininden bir kalıntı olduğu da belirtilenler arasındadır
Bâbil Kralı Nemrud’un ölümünden sonra annesi Semiramis, onun spritüel bir varlık olarak yaşadığı şeklindeki inancını yaymaya çalışmış ve bunun için de Nemrud’un yeni bir hayatta doğumunun sembolü olarak kuru bir ağacın çıktığını söylemiş, her doğum yıl dönümünde Nemrud’un devamlı yeşil olan bu ağacı ziyaret edeceğini ileri sürmüştür Böylece 25 Aralık Nemrud’un yeni yıl dönümü olmuştur Noel ağacının asıl kaynağı budur diyenler vardır Bu suretle Semiramis Bâbil’in gök kraliçesi olmuş, Nemrud da göğün tanrısal oğlu haline gelmiştir Bu bağlamda anne ve oğul kültü, ülkelere ve dillere göre değişik adlar altında bütün dünyaya yayılarak Mısır’da İsis Osiris, Asya’da Cybele ve Denius, Roma’da Fortune ve Jüpiter olmuştur
Noel Baba
Noel gecesi çocuklara hediyeler dağıttığına inanılan beyaz sakallı, kırmızı cüppeli, papaz kukulatalı şahıs, Kuzey Avrupa ülkelerinin efsanevî bir kişisidir İlk defa XVII yüzyılda İngiltere’de ortaya çıkmıştır Noel Baba’nın Antalya’nın Kale (Demre) ilçesinde yaşadığına inanılan ve 6 Aralık 342 tarihinde ölen Aziz Nicolas ile bir ilgisi yoktur Buna rağmen 1981 yılından itibaren Antalya’nın Demre yerleşim biriminde her yıl Noel Baba şenlikleri düzenlenmeye başlamıştır Ayrıca hıristiyan cemaatin bulunmadığı bu yerde restore edilen kilisenin bahçesine bir Noel Baba heykeli dikilmiştir Ren geyikleri eşliğinde, karlar içinde seyahat eden Noel Baba’nın Antalya ile hiçbir ilgisi yoktur Noel âyininde Kitâb-ı Mukaddes’ten bölümler okunur ve Evharistiya (ekmek-şarap) âyini yapılır Yıllık bir ibadet olan noel cemaatle kutlanır 24 Aralık akşamı kilise âyini ve kutsal gece eğlenceleriyle başlar25 Aralık sabahı kiliselerde şenlikler yapılır 26 Aralık’ta misafirler ağırlanır, ziyafetler verilir, hastahaneler ve kimsesiz çocuklar ziyaret edilerek noel ibadeti tamamlanır
Noel Kutlamaları
IV yüzyılın ilk yarısına kadar Hz İsa’nın doğumu dolayısıyla kutlanan bir kilise festivali yoktur Ancak ilk yüzyıllardan itibaren Doğu’da 6 Ocak tarihi İsa’nın ruhanî doğumu veya vaftizi olarak kabul edilmiş ve aynı tarih biyolojik doğumuna da hamledilmiştir (Baldovin, IV, 1987, 132) Bu tarih 325, 336 veya 354 yılında 25 Aralığa adapte edilmiştir Bu bağlamda noel bayramı İmparator Konstantin’in saltanatının (324-337) sonundan itibaren kutlanmaya başlanmıştır Halen Batı kiliseleri noeli 25 Aralık’ta kutlarken, Süryânî ve Ermeniler 6 Ocak’ta kutlamaktadırlar Ermeni kilisesi Katagikos Nerse döneminde Divin’de toplanan (526-527) sinadda İsa’da ilâhî ve insanî tabiatın birleşerek ilâhî bir tabiata büründüğü şeklindeki monofizit görüşün bir simgesi olarak, noelle Hz İsa’nın vaftiz bayramının birleştirilmesi kararını onaylamıştır Kudüs kilisesi ise 549 yılına kadar 6 Ocağı kabul ederken, bu tarihten sonra 25 Aralığı benimsemiştir Doğu kiliselerindeki bu tarih değişikliği Aziz Ioannes Khrysastomas (ö 441 veya 442) ve Naziansoslu Aziz Gregorios’un (330-390) etkisiyle olmuştur
Milât
1 Ocak tarihinin yılbaşı olarak kutlanmasının temeli putperest Roma’ya dayanmaktadır Çünkü eski Romalılar’ın yılı 1 Ocak’ta başlamaktaydı, bu kullanım daha sonra bazı Ortaçağ ülkelerinde de sürmüştür Julien takvimi olarak bilinen bu takvim, Papa XII Gregorius’un 1582 yılında topladığı konsilde, “artık yıllar”ın giderilmesine çözüm bulunması amacına yönelik çalışmalar dolayısıyla Hıristiyanlık’la bağlantılandırılmıştır
Milât, “Hz İsa’nın doğumu” demek olduğu için hıristiyanlar Hz İsa’nın doğum gününü sıfır kabul ederek, bu tarihi “İsa’dan önce” (İÖ) ve “İsa’dan sonra” (İS) şeklinde kullamaktadır Yılın hangi ay ve gün ile başlayacağı konusu üzerinde yapılan çalışmalar sonunda ise, İngiltere’de 1 Ocak 1752 tarihi, birinci gün olarak kabul edilmiştir Türkiye’de de inkılâplar çerçevesinde milâdî takvim 1926 yılında kabul edilmiştir Yılın ilk günü olarak kabul edilen 1 Ocak tarihi, 1935 yılında Başbakan İsmet İnönü tarafından verilen bir kanun teklifinin benimsenmesiyle resmî tatil günü ilân edilmiştir
Türk Tarih Kurumu yayımları arasında çıkan Tarih Çevirme Kılavuzu (Ankara 1997) adlı kitabın giriş bölümünde, yaygın olarak kullanılan takvimlerin ortaya çıkışları ve dayanakları konusunda bilgi verilir Burada güneş ve ayın hareketlerine göre takvimler “güneş, ay, güneş-ay takvimleri” şeklinde üçe ayırıldıktan sonra, “Dinlere Göre Takvimler” alt başlığında yahudi, hıristiyan ve müslüman toplumlarına ait takvimler tanıtılır “Hıristiyan Toplumlarında” kısmında şu bilgilere yer verilmektedir: Hıristiyanlık’ta “Hz İsa’nın hayatı ile özdeşleşmiş olan kilise yortu takvimi kullanılmıştır Bu takvimin başlangıcı İsa’nın doğumuna göre, en önemli yortu olan Paskalya’nın belirlenmesi ise İsa’nın diriliş tarihine göre hesaplanmıştır Bu takvim bugün kullandığımız milâdî takvimin temelini teşkil etmektedir.

Hüseyin Celep
Kayıt Tarihi : 25.12.2011 15:11:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Salim Erben
    Salim Erben

    güzel yorumlar almışınız katılıyorum güzel paylaşımınızıda kutluyorum

    Cevap Yaz
  • Ahmet Cevdet Bekkaya
    Ahmet Cevdet Bekkaya

    Bizler için anlamı takvimden öte gitmeyen, bu bilgilendirme yazısını paylaşımınıza teşekkürler, yüreğinize sağlık. Saygı ve selamlar.

    Cevap Yaz
  • Sami Bağcı
    Sami Bağcı

    Hocam, bu seçkin yazınızdan ve duyarlılığınızdan dolayı kutluyorum. Mutlaka noelin müslüman Türk milletiyle uzaktan yakından alakası yoktur. Bu yıllardır bize dayatılan bir gelenektir. Türk milletinin şiddetle kaçınması gerekiyor. Yoksa böylesi yoz adetleri benimsemekle Türk milletinin kökünü kurutacağız.
    Öyle bayrağı alıp meydanlara dökülüp, slogan atarak Türk olunmuyor maalesef. Yapmamız gereken böylesi yoz gayri milli, gayri dini safsatalara itibar etmemektir.
    Saygılar.

    Cevap Yaz
  • İbrahim Yaşar
    İbrahim Yaşar

    Tebrik ediyorum Hüseyin Bey, bu güzel bilgilerinizden dolayı sizleri, doyurucu ve aydınlatıcı oldu, faydalı ve yararlı oldu. Tam puanımla antolojimde...

    Cevap Yaz
  • Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu
    Reyhan Altaş Şairler Dünyası Grubu

    Hüseyin bey yinede bu açıklamayı sayfanıza koyarak insanların noelin ne anlama geldiğini ve kilere ait olduğunu tüm insanların bilmelerini ve anlamalarını sağlamışsınız Sizinde yeni yılınızı candan kutlar yeni yılın mutluluk ve bereket yılı olmasını ailene ve size sağlık getirmesini dilerim saygı ve sevgilerimle..
    ****************

    Türk Tarih Kurumu yayımları arasında çıkan Tarih Çevirme Kılavuzu (Ankara 1997) adlı kitabın giriş bölümünde, yaygın olarak kullanılan takvimlerin ortaya çıkışları ve dayanakları konusunda bilgi verilir Burada güneş ve ayın hareketlerine göre takvimler “güneş, ay, güneş-ay takvimleri” şeklinde üçe ayırıldıktan sonra, “Dinlere Göre Takvimler” alt başlığında yahudi, hıristiyan ve müslüman toplumlarına ait takvimler tanıtılır “Hıristiyan Toplumlarında” kısmında şu bilgilere yer verilmektedir: Hıristiyanlık’ta “Hz İsa’nın hayatı ile özdeşleşmiş olan kilise yortu takvimi kullanılmıştır Bu takvimin başlangıcı İsa’nın doğumuna göre, en önemli yortu olan Paskalya’nın belirlenmesi ise İsa’nın diriliş tarihine göre hesaplanmıştır Bu takvim bugün kullandığımız milâdî takvimin temelini teşkil etmektedir.








    Hüseyin Celep

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (5)

Hüseyin Celep