kaldırımlarda
lâ’l yağmur
sevdalar hışımla yaprak döküyor
dikenden geceler beni bilirdi
belâ devranlarda kaldım
perdeleri param parça bir akşam
ömrüm yalım yalım efkâr
bin anlam verdiğim ay
bir kadeh kan
pıtraklı işgiller yağar uykuma
habersizden basan tipi yalnızlık
ayrılık ne yaman rüzgar
eşkıyaya soyulmadık
bu kalbi sevda çökertti
delirmiş kentlerde anılar kaldı
bir zamanlar yanağına benzettiğim mor ayı
alıp da dağlara taşlara çaldım
“ocağım söndü
nasıl beladır
bırakıp gitti
bu ne devrandır”
her demi gül yağan sevda
bulutlar fısıltıyla konuşmaktadır
bozlaklarda yanık can külüyüm ben
geri dönülmeyen yollar yolcusu
işgallerdeyim- zincirliyim –faklarda -tuzaklarda
sokak lambaları kuşatmış yalnızlıkları
her demine güller diktim sevdanın
suladım göz yaşıyla yürek suyuyla
yakıldı meydanlarda ahtır figandır
yapma güller demi devran vefasız
hani sen kalbimin karavaşıydın
vurdun da silleni felekten beter
bize de semender bir ömür düştü
yüreğim Kerbelâ kaldım sevdasız
“ocağım söndü
nasıl beladır”
her aşkın bittiği yerde
aynı lâ’l yağmur
küsmüşüm sevdalara
acı zılgıt zılgıt güler halime
yüzümden sağnaklarca yaprak savrulur
alnımın ortasında ay kırıkları
mermiler sırtımda kalmış
giderim buralardan
yoksullara verin umutlarımı
düşlerimi yakın ibreti alem için
selam olsun yaşanmamış aşklara
yürekler pazarlansın ortalık yerde
giderim
süveydâ yerim yara
sildin de suretimi gözünün sonsuzundan
bu mavi kanama bakışlarından yara
yaramı yalnızlıkla sarmanın ustasıyım
giyinip en ilkel suskunlukları
yıkılmış tutkumun külleri kalsın benden
bütün kaldırımlara seni kusarak
gözlerine yabancı kesildiğim bu yerde durmam
giderim ben
bir daha gelmem
“dünya gözümde
Kerbelâ’dır
Allahtan bulasın”
şivan düştü kalbimin obasına
kanadı göç yollarının biriktirdiği efkâr
kanadı kırıldı serçenin
diz çöküp yakardım göçmen buluta
göçmen kuş avâzesi ol kara sevdam
yana yana kül
ben ki bütün duaları kabul olunmayanım
yurdu yuh edilmiş
hanesi viran
yarini el saranım
hep bir kırık kaval kalır ahıma
hüzzam şehirlerde kemanı kırık bir akşam
bütün sular aynası kesilir kanayışımın
yağmurlar bırakarak yollara vurduğum ayrılık ıssızları
dağ yamaçlarında kalmışım ben oy
kervan kıran ayazlarda
bir elim tutan olmamış
hamaylı gibi taşı darmadağın iklimini kalbimin
sat kendini kentin meydanlarında
bu hanlar bu saraylar kalmaz sana da
sevdasız bir ömre peşkeş çek yüreğini
sana da bu yakışır gözlerin sende kalsın
sende kalsın son gözlerim bir lanet gibi
aşkların celladısın öğün kendinle
leş kuşları parçalasın hülyanı
gülüşün mezata düşsün
12/10/05…
Adnan DurmazKayıt Tarihi : 14.11.2009 19:40:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Adnan Durmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2009/11/14/nemrudun-kizi.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!