Ben yorgun
Gece benden yorgun
Bir hayalin ayakta
Bir o bomboş odamda
Her köşe ona ait
Her izde onun yüzü
Daha seni sevmedim zamanın var
Yüreğimi daha yakmadım
Gözlerini işlemedim gecelerime
Çarpmadın daha kalbimin titrek atışlarında
Daha seni sevmedim zamanın var
Yar dediğin İstanbul gibi olmalı!
Bakışları, boğazın suyu gibi boğup
Yamacındaki erguvanları gibi aşık etmeli!
Yar dediğin, İstanbul gibi kokmalı.
Bacalarından isli pisli aşkı kusmalı.
Bilinmez diyarların bir garip yolcusuyum
Ayrılık garında bekleyen.
Bir umutla belki gelir diye,
Bu defa son
Bir daha arkama bakmayacağım deyip
Her söz verişlerim gibi,
İki ülkeyiz seninle öylemi
Ne bu sınır ihlali falan
Ateşkesi olmayan
Kansız ama can alan
Vurdukça darbelerinle
Siyasetimi karıştıran
Önce sen terk etin beni,
Boşaldın gittin evlerimden
Sonra gökyüzümde yıldızlarım, bulutlarım
Bir son bıraktın senden geri…
Çatlamaya başladı topraklarım,
Seni arzulu mektuplara yazamadım
Kokumun sindiği zarflarım olmadı sana yollanmış
Sen bilmeden seni ölesiye sevdiğimi
Sevda masallarını anlatın
Yüzümde hani o çok sevdiğin gülümsemem
Dinlerdim seni
Karşı kıyıda gözlerim,
Geçen gemilerin.
Suyu köpürtmelerini seyrediyorum,
Havada uçan martıların,
Denizin içine dalıp,
Çıkışlarını gözlüyorum.
Ölümden öte yanlızlıklar yaşıyorum
Gecenin zifiri kokuyor uykularımda
Seni arıyor en çocuk
En masum yanım
Ölümden öte düşüyorsun bana
Ulaşmak imkânsız
Ömrümün en uzun, yoluna çıkarken bu akşam.
Veda buselerini rüzgarlara saldım.
Okşayamadan saçlarını,
Dokunamadan tenine,
Gitmek varmış kaderde.
Şimdi çalar trenin acı çığlığı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!