Çevirdi bileyiciyi o güçlü el,
----döndürdü bileme taşını ince tel,
Çeliğe değdi su, duyuyor musun,
----kavuştu metal damlasına, görüyor musun?
Sayısız engele çarptım, buldum benliğimi,
----geçtim işte o kapıları, aynadaki kendimi,
Terk edilmiş bir çocuk, öfke biriktirdi içimde,
----yalnız bırakılmış o yürek, hınç doldurdu benliğime.
*
Bak, bendeki yerin,
----sendeki yerimle eşdeğer,
Kötüysen kendine,
----nasıl iyi olacaksın başkalarına, düşün!
Görüyor musun, nasıl sevgiye üşürsün,
----güvene karşı hassasiyetini düşün,
İşte bu, yeni bir ifadeyle söylersem,
----kendimi kendimden öteye götürsem.
*
Bilen bilsin,
----işiten işitsin,
Gördün mü bak,
----yoruyormuş sevmek de,
Yorulmazlıktır,
----aşka verilen isimlerden biri oysa,
Teşrif ettik şimdi biz,
----hoş oldu gönlümüz, şimdi mutluyuz.
*
Vefalıdır akşamlar,
----yeniden doğarlar gündüzün bitiminde,
Usulca bırakır kendini o an,
----karanlık aydınlığa,
Yer edinir yüreklerde,
----melodik bir parça,
Kendi bünyesine dahil eder akabinde,
----bu melodik parçaları yürek.
*
Ver bir bardak,
----irfan pınarından,
Nurlarınla beze,
----doğruluk patikasını,
En sade biçimde ifade edip,
----açığa çıkar her sırrı,
Şefkatle sarmala,
----kalp evrenini.
*
Sıkıca sarılırız,
----hayallere düşlere,
Eksik kalmış,
----tamamlanmamış sevgilere,
Geçmişten gelen,
----anı parçalarına,
Süzülüp gidiyor, ne var ki her şey,
----su misali bir nehir gibi.
Kayıt Tarihi : 14.6.2025 11:21:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!