Merhaba! Geçip giden zamana bir bak! Arkadan konuşan rüzgârın fısıltıları daima kulağının içinde.
Anla! Görüp görebileceğin her şeyi anımsamaya çalış. Her an yaşamaktan vazgeçebilirsin. Her an inanmayabilirsin. Her an aldatabilirsin, kandırabilirsin kendini.
İnanma! Aslında seni senden geçiren, kalbini gıdıklayan, efkârı unutturan her neyse, geri dönüş daha zor olacak, kapılma!
Unutma! En sevdiğinin acınası hafızasını bile, kahpeliğin buğusu kaplamış. Yaşaması senin hüznüne bağlı. Sana çektireceği acıların intikamı nefsinin son adı olmuş.
Bugün seviştim, yürüyüşe katıldım sonra
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Devamını Oku
Yorgunum, bahar geldi, silah kullanmayı öğrenmeliyim bu yaz
Kitaplar birikiyor, saçlarım uzuyor, her yerde gümbür gümbür bir telâş
Gencim daha, dünyayı görmek istiyorum, öpüşmek ne güzel,
düşünmek ne güzel, bir gün mutlaka yeneceğiz!
Bir gün mutlaka yeneceğiz, ey eski zaman sarrafları! Ey kaz kafalılar! Ey sadrazam!
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta