- içine doğmak (1)
- içine oturmak (1)
- içine sindirmek (1)
- içler acısı (1)
- içten içe erimek (1)
- ifade etmek (1)
- ifade vermek (1)
- iflah olmamak (1)
- iflah olmaz (1)
- iflâhını kesmek (1)
- ifrat ve tefritten kaçınmak (1)
- iftira atmak (1)
- iğdiş edilmek (1)
- iğne deliğinden hindistan'ı seyretmek (1)
- ihanete uğramak (1)
- ihtiyaç var (1)
- ihtiyaten saklamak (1)
- ihtiyatlı davranmak (1)
- ihtiyatlı olmak (1)
- ikame etme (1)
- iki cami arasında kalmış beynamaza ... (1)
- iki cihanda yüzü ak olmak (1)
- iki gönül bir olunca samanlık seyra ... (1)
- ikilemde kalmak (1)
- ikileme düşmek (1)
- ikili oynamak (1)
- ikinci cambazı istememek (1)
- ikiyüzlü olmak (1)
- ikna olmak (1)
- iktifa etmek (1)