Hiç bir vazgeçiş nedensiz değildir…
Beni sırtımdan vurduğunda,
Atmaya başladı kalbim.
Herkes benim öleceğimi sanarken ,
Göğsümden çıkan hançerdeki kan,
Kuruyan kalbimi sulamıştı.
Yeniden filizlenip,
Sırtımdaki hançerle yaşamaya alıştım..
En etkili zehir,
En ağır hastalığın şifası,
Deva derdin içindedir.
Ve yalnız kalmak,
Başkalarından uzaklaşıp kendine yaklaşmaktır.
Bir cenazedir vazgeçiş,
Sen beni gitmekle korkuturken,
Kendimde kalmayı armağan ettin.
Üzerime taşıyamayacağım yükleri yüklerken,
Bu kadar güçlenebileceğimi düşünemedin..
Zaman geçtikçe ben de,
Yükümü nimetten saymaya başladım.
Yollar uzadıkça ayakların daha fazlasına gidebilir..
Ağlamak gözlere şifadır.
Acı insanı şairleştirir.
Yokluk şükrü öğretir.
Bir filmde izlemiştim,
“Sesinin duyulmadığı her yer gurbettir” diyordu.
Ben senin içindeki gurbette,
Kendi vatanıma hasrettim.
Sen benim gönül yapraklarımı
Dalından tek tek kopardın.
Sen benim çatlamış dudaklarımı,
Su diye tuzla kandırdın..
Acının bir tadı var ama acımanın yok
Sen bir canavar otu gibi, içimde nefes alan,
Filizlenen her duyguyu kuruttun.
Nedensiz değildir vazgeçiş..
Vazgeçilen anlamaz bile o yürekte neler öldürdüğünü..
Vazgeçiş bir cenazedir aslında.
Önce sinsi bir hastalık gibi gelir,
Yavaş yavaş sarar tüm benliğini,
Süründürür ama bırakmaz.
En sonunda öldürür,
Ve sen vazgeçerek,
Bu cenazeyi sessizce
Ortadan kaldırmak zorunda kalırsın.
Senin içindeki cenazenin,
Kimse farkına varmaz
Basit bir hastalıkla başladığının.
Bir cenazedir vazgeçiş,
Selasız, cemaatsiz defnedilen.
Ve nasıl bilirdin sorusuna,
İyi bilirdim diyebileceğin,
Tek bir gün bile birikmemiştir kesende.
Sadece bir cümle dökülür dudaklarından;
“Böyle olacağını bilmezdim”
Hiç bir vazgeçiş nedensiz değildir..
Kayıt Tarihi : 1.8.2025 19:48:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!