-3-
"Kuyudan su ancak iple çekilir; fakat suyu elde etmeyi sağlayan ip değil su çekme fiili, bu fiil ise ancak ip sayesinde gerçekleşmekte."
'İp' sayesinde.
İplemek yani.
İplemek?
İplesek mi, iplemesek mi?
İp=İnternet. Mi?
İp=Akıllı telefon. Mu?
hepsinin varlığı akıl sağlığı.
-Buralarda kuyu var mı, arkadaş, kuyu?
-Kuyu mu? Var galiba, şuracıkta bir yerde, olacak. Hah, işte bak, burada.
-Bura mı? Bu kuyuda su var mıdır ki? Aç bakalım bi şunun şu kapacığını!
-Bakalım, amaan da ne kapacıkmış?... püh! ne ağırmış bu be! Hoh! Hadi bakalım, sudan başka herşey var gibi dibinde. Şu gri yansıma, aha! kımıldıyor mu ne o? su mu değil mi o, tüh! Çamur mu yoksam! İyi bak, iyice bak bakem Hakem!
-Su. Sanırım Su.
-İyi Su mu, kötü Su mu acaba, nasıl anlayacağız ki?
-Tadınca.
-Tadınca mı? Ee, tadıcı da bulmak lazım gelir şimdi.
-Ben yaparım. Bir Kova bulalım da önce.
-Bir bakayım, hımm, buluruz, buluruz ya illaki buluruz. Kova, en basiti!
-İp? İp de bulur muyuz peki?
-İp. İp... ip... ip, onu da buluruz her halde.
-Suya ihtiyacı olan var mı?
-Ahah ha! Sorulur mu? Herkes! Hepimiz! Herkesin, hepimizin Su'ya çok ihtiyacımız var. Ama iyi Su'ya tabii.
-İyi Su! Gayet tabii. Peki, o halde, son bir şey: Bizde bu Kuyu'dan şu Su'yu, bulacağımız İp'e yine bulacağımız Kova'yı ipleyip iletecek Fiili Kuvvet çıkar mı?
-İplersek! Kovalarsak! Çekeriz ya sorun değil, ne var ki, zor bir şey değil, iş o raddeye gelsin de bi, tek yürek olur icabında hallederiz elbirliğiyle. Çıkar yani çıkar çıkar.
Asıl bu dediğim zor bir şey ama hadi öyle olsun;
farz edelim ki...
Bir nevi... şu kuyudan bu kuyuya, bu kuyudan o kuyuya iletişme fiili olabilir benimkisi de... bu 'senalalemi' sayesinde yani, ve tek duygusu olacak olan 'İnat'la.
-olay ne?
-olay ne biliyor musun:
varsın inanan inansın inanmayan inanmasın
her türlü bakış açısına ve düşünüşe ihtiyaç vardır;
bilim yapılır yapılmasına bir şekilde ve her şekilde,
ama en önemlisi neyi, nasıl kullacağın zamanı gelince bu zeminde. bilim, teknoloji ve ilerleme her nereden çıkarsa çıksın bir şekilde yayılıyor bak dünya yerleşkelerine, eşitliyor dengelerini bir bir; çıkış kadar varış, varış kadar orta süreç de önemli. her birinin de bir nasılı var:
nasıl yaptı? nasıl keşfetti, icat etti? nasıl buldu? nasıl düşündü? nasıl planladı, nasıl yazdı, çizdi, karaladı? nasıl oldu; oldun; olduk? ve biz bütün veriyi nasıl kullandık; nasıl kullanıyoruz; nasıl kullanacağız?
araç da aracı da icad olunmuş çoktan.
Habibe Merih AtalayKayıt Tarihi : 15.1.2024 02:21:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!