Silifke yöresinde yaygın olan bir rivayete(söylenceye) göre,zamanın birinde Silifke'yi yöneten bir hükümdar,şehirde(Silifke'de) dolşırken,karşılaştığı ve güzelliğinin
cazibesine kapıldığı bir kadına âşık olur.Onu,kendisine eş edinmek ister.
Fakat,kadının evli ve bir demircinin hanımı olduğunu öğrenir.Hanımı elde etmek için,kocasını bir taktikle öldürtmeye karar verir.
Demirci olan kocayı makamına çağırtır.
Demirciye sorar:
-Usta,bize acele çivi lazım,günde kaç tane çivi yaparsın?
Demirci:
-Beş Yüz tane hükümdarım.
Hükümdar:
-Beş Yüz çivi işimizi görmez.Bize,yarına kadar mutlaka Bin tane çivi
yapacaksın der.
Demirci:
-Aman hükümdarım,benim elimdeki alet ve edevatım günde Bin tane çivi
yapmaya elverişli değildir.Sizin emrettiğiniz miktarda çiviyi bir günde yetiştiremem der.
Hükümdar:
-Ben anlamam; istediğim miktardaki çiviyi yarına mutlaka yetiştireceksin,
yoksa boynunu vurdururum der.
Ne yapsın,zavallı demirci kaderine razı olur; tezgâhının başına döner.
Hükümdarın istediği miktardaki çiviyi hazırlayabilmek için ertesi gün sabaha
kadar var gücüyle çalışır.Fakat istenilen miktara ulaşamaz.Ancak 150-200
tane fazlasına ulaşabilir.
Biçare,yorgunluktan bitkin düşmüş vaziyette artık ölüme götürülme anını
beklemeye başlar.Sabahleyin kapısı çalınır.Çok üzgün ve çaresiz durumda
güçlükle kalkıp kapıyı açar.Karşısında,hükümdarın,elleri mızraklı muhafız iki
askerini görünce,bayılıp kapının önüne yığılakalır.Askerler hayrete düşüp,
adamı tokatlayarak ayıltmaya çalışırlar.Nihayet ayılan demirciye niçin korktuğunu sorarlar.Adam da durumu aynen anlatır.Ve;
-Siz beni ölüme götüreceksiniz,der.
Muhafızlar:
-Korkma; durum senin sandığın gibi değil,hükümdar öldü.Biz,onun tabutunu
çakmak için çivi almaya geldik derler.
Bunun üzerine,demirci korkuyu atlatır.Derin bir nefes alarak; ellerini açıp, Allah'a yalvarır şekilde havaya kaldırarak;
-Oh; SABAHI GÜZEL SİLİFKE,GÜN DOĞMADAN NELER DOĞAR der.
İşte bu rivayetten(söylenceden) ötürü ekseri Silifkeli,bu söyleyişi bilir ve yeri
geldiğinde gurur ve zevkle söyler.
Söyleyen çok yerinde söylemiş.Zaman zaman esen meşhur poyrazının,rutu
betini kurutması; ortasından geçen Göksu Irmağı'nın,havasına serinlik katma
sı; bilhassa yaz sabahları,Silifke'nin havasına ve doğasına apayrı bir güzellik
kazandırır.
,
Kayıt Tarihi : 2.12.2007 19:19:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Naim Yalnız](https://www.antoloji.com/i/siir/2007/12/02/neden-sabahi-guzel-silifke-efsane-soylence-festivalde.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!