İntihar olaylarının artması, bu konuda araştırmaları da gündeme getirdi…
Araştırmalarda, intihar sonuçları, nedenleri yaşlara göre dağılımı ve intihar şekilleri ile araştırmalar yer almakla beraber intiharların sosyal nedenlerine fazla yer verilmemiş. Psikolaji deprasif, hastalık gibi nedenler çoğunlukta ama, deprasif, psikolojik sebeplar neden?
İntihar olaylarının yıllara göre artışı, nüfus artışından fazla olduğuna dikkat ederek sosyal ve ekonomik dengesizliklerin etkisinin olabileceği çoğu insanın aklına gelebilecek ilk nedenlerdendir.
Bunu dikkate alarak, internet sayfalarından intiharlarla ilgili istatistiklere baktım. Çıkardığım sonuçlar:
Türkiye için:
Mevcut TUİK verilerine göre,
2002 de 1392 erkek 909 kadın……………………………………..2.301
2003 te 1574 erkek, 1131 kadın ………………………………..2.705
2004 te 1681 erkek 1026 kadın………………………………….2.707
2005 te, 1740 erkek, 963 kadın, ……………………………… 2.703
2006 da 1 782 erkek, 1047 kadın, …………………………..2.829
2007 de 1808 erkek, 985 kadın, ………………………………2.793
2008 de 1 924 erkek, 892 kadın……………………………….2.816
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) , Türk Psikiyatri Dergisi'nin yanı sıra 25 yabancı ülkelerden bir çok bilim adamı intiharları araştırdı.
Yapılan araştırmada çok ilginç sonuçlar ortayla çıktı.
Yıllık intihar olaylarındaki artış, Trabzon'da 1995 yılı için yüz binde 2.6,
Diyarbakır'da 1997 yılı için yüz binde 4.8,
Batman'da 2000 yılı için yüz binde 6.5 olarak bildirildi.
Bu oranlar, resmi istatistiklerde bildirilen intihar olaylarındaki artışın iki katından fazla olduğu belirtildi.
Türkiye'de intihar edenlerin oranının son on yılda yüzde 35 oranında arttığı belirlendi
İntihar olaylarının sebepleri; mutsuzluk, bütün umutların yok olması, İntihar dışında yapacak hiçbir şey kalmadığı düşüncesi bilince hâkim olmuş, yaşanan her saatin sorunları arttırmaktan başka bir işe yaramayacağı şeklindeki düşünceler. Aradığı huzur ortamını bulamayınca, ölüm bir kurtuluş olarak görülüyor. Daha fazla acını çekmemenin yolu…
Bir diğer sebebi de, hayattaki çıkmaza karşı bir tepki. Prostosto şekli…
Bölgelere göre, yaşlara göre, eğitim durumlarına göre değerlendirme yaparsak asıl nedenler, ekonomik ve sosyal yapılanmadan kaynaklanıyor.
İstatistiklerde her ne kadar psikolojik nedenler, depresyon, alkol gibi sebepler gösterilse de, bunlar neden kaynaklanıyor sorusu sorulduğunda, intihar eden insanların kendini ekonomik ve sosyal yönden çıkmazda görüp, deprosyona girdiği psikolojisi bozulduğu ve alkol gibi acıları unutmaya yönelik uyuşturuculara başvurduğu ve sonuçta çareyi ölümde aradığı görülmektedir. Hele insanların gelir düzeyine ve sosyal yapısına göre sınıflandırıldığı ve ekonomik ve sosyal durumu kötü olanlardan kaçışın arttığı ve bu durumdaki insanları yalnızlaşarak daha geri durumlara düşerek bunalıma girmesi sonuçta intihar olaylarının en önemli nedenleri olarak görülmektedir.
Sonuç olarak söyleyebileceğimiz en önemli gelişme, Zenginlikle yoksulluk arasındaki uçurum. Bu uçurumda altta kalanın kurtulma umudunun zayıflığı, ve giderek tükenişi…
Devlet ‘modernleştikçe’ insan çarmıha gerilmiş gibi kıpırdayamayacak hale geldikçe, umutsuzluk artıyor ve aynı oranda intihar olaylarına da yansıyor.
Orta çağlarda ordular savaşlara hasat zamanı çıkyor üreticilerin varına yoğuna tarlada el koyuyor, erkekleri öldürüp kadınları ve çocukları esir alıyor köle olarak çalıştırıyor ve yine intihar olayları bu kadar fazla değil, çünkü kaçıp kurtulma şansı var, dağlarda ve devletik veya erk sahibi olanların ulaşamayacağı yerler var…
İkincisi savaşarak kurtulma umutları var…
Bu gün ise modern devlet yapısı daha sıkı bir sömürü sistemini geliştirmiş… Orta çağda en zenginle en fakir arasındaki fark 2-3 kat ise, bu gün ise bu fark 200-500 kat artmaktadır… O dönemlerde işlenebilecek topraklar bulunurken bu gün topraklar ve iş alanları belli azınlığın ellerinde toplanmıştır. Her zaman işsizler ordusu, büyük bir ivme ile artmaktadır…
Bu gün güçlü iletişim araçları ile reklamlarla, insanların hayalleri körüklenmekte, ancak o hayallere ulaşma imkanları kısıtlanmaktadır. Geniş hayaller ve o hayallere ulaşmanın imkansız hale geldiği ortamda kırılan yok olan umutlar insanları intihara sürüklemektedir.
Genelde intihar olaylarında erkekler önde giderken, son yıllarda doğu bölgelerinde kadın intiharlarının erkek intiharlarının önüne geçmesi düşündürücüdür.
Genelde doğu bölgelerindeki intihar oranlarının yüksek oluşu da düşündürücüdür.
Dünya çapındaki istatistiklere de kısaca göz attığımızda:
1. Geri kalmış ülkeleri sömürerek kendi vatandaşlarının refah düzeyini yükselten ABD, ve AB ülkelerine baktığımızda intihar olayları düşük…
2. Eski sosyalist ülkelerde en zengin ile en fakir arasındaki fark da 2-3 katı gibi küçük bir orandı. İstatistikler 1990 yıllarda yapılmış olduğundan henüz kapitalizm o dengeleri birden bire değiştiremediği için, o ülkelerde de intihar olayları düşük. Ancak sömürü altında olan ve genellikle diktatörlükle yönetilen ülkelerde intihar olayları yüksek. Bütün bunlar gösteriyor ki, Bu kadar zengin bir dünyada, bu zenginliklerden payını alamayanların bunalımı söz konusu…
Bu gösterge bize şunu söylemekte 40-50 veya 100 yıl sonra dünyadaki bütün insanların deri altlarına cipsler yerleştirilince, yani, hastalıklı insanların, asi ruhlu insanların, muhalefet edenlerin o cipslerden kredileri kesilecek, işlerine son verilecek, çaresilikten intihar olaykarı yüzde 4- 5- 10 oarnalarına yükselecek… Artık tüketici olarak gördükleri fazla nüfusun, savaşlarda tüketilmesine gerek kalmayacak, toplum dışına atılarak kendi kendini yok etmesine bırakılacak. Ölüm fermenını kendi yazdığı için yargısız infaz suçlaması da lügattan kalkacak… Geçmişin feneri geleceği böyle gösteriyor. Umarım, ya fener şaşıdır ya da ben…
Kayıt Tarihi : 17.9.2012 00:21:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Halil](https://www.antoloji.com/i/siir/2012/09/17/neden-intihar.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!